Kahve başta olmak üzere çay, sigara, antibiyotik ilaç gibi ürünleri sık tüketen kişilerin dişlerinde görülen sararmalar, zamanla kişilerin canını sıkmaktadır. Gülümserken sararan dişlerini göstermek istemeyen kişiler, ne kadar diş fırçalarsa fırçalasın bu durumdan kurtulamazlar. Dolayısıyla mutlaka bir diş hekimine başvurur ve diş beyazlığı konusunda destek alırlar.
Dişlerin zaman içerisinde yiyecek ve özellikle içeceklerden dolayı sararması sonucunda uygulanan diş beyazlatma operasyonu, son dönemlerde birçok kişinin tercih ettiği yöntem olmuştur. Dolayısıyla hem sosyal yaşamda artı değer katan hem de diş sağlığına olumlu yönde katkı sağlayan diş beyazlatma ev ve ofis tipi olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır.
Ev ve ofis tipi diş beyazlatma yöntemlerinde farklı teknikler uygulanır. Buna göre, ev tipi beyazlatma diğerine göre daha uzun sürer. Bu yolda dişlerden alınan ölçüye uygun olarak oluşturulan plak, içerisine etki maddeleri eklenerek hastaya verilir. Hasta bunu 10 ila 15 gün boyunca gece uykusunda takar. Ardından 8 ila 10 gün de gün içerisinde kullanır ve beyaz dişlere kavuşmuş olur. Ofis tipinde ise daha basit ve hızlı yöntem uygulanır. Klinik ortamda hekim tarafından yapılan bu yöntemde lazer kullanılmaktadır. Dişlere sürülen beyazlatmaya yardımcı jel ve lazerden gelen UV ışını sayesinde yaklaşık olarak 1 saatte dişler eski beyazlığına kavuşur.
Diş beyazlatma kalıcı mıdır?
Diş beyazlatma işlemi operasyondan sonra en az 2 yıl süre ile etkisini gösterir. Ancak elbette sürenin uzaması da kişinin elindedir. Özellikle yediğine ve içtiğine dikkat eden hasta, düzenli olarak dişlerini de fırçalarsa 2 yıllık süreyi daha da yukarıya çekebilir.
Diş beyazlatmadan sonra dişler eski haline döner mi?
Normal şartlar altında diş beyazlatması yapılan kişilerin büyük bölümünde eski duruma dönüş gözlenmez. Ancak diş beyazlatma işleminden sonra çok küçük de olsa bazı kişilerde geri dönüş olabilmektedir. Bu grubun temel sorunlarından birisi diş temizliğine dikkat etmemeleridir. Dolayısıyla bu noktada mutlaka kendileri ve diş sağlıkları için günde iki kez dişlerini fırçalamaları ve diş ipi kullanmaları gerekmektedir.
Özellikle içecek tüketimine bağlı olarak geri dönüşler de söz konusu olabilir. Bu kişiler de yine doktor tavsiyesine uymalıdır. Çay, kahve, kola gibi içeceklerin tüketimini minimum seviyede tutmalı ve kullandıktan sonra dişlere bakımını yapmalıdır. Aksi takdirde kısa süre içerisinde dişler eski sarılığına geri dönebilir.
Bütün bu sorunlara kısa sürede çözüm de üretilebilmektedir. Ayda bir gece yapılacak uygulama ile ilk zamanlardaki beyazlık yeniden yakalanabilmektedir.
Diş beyazlığını korumak için neler yapılmalı?
Dişlerimizin aynı beyazlığını korumak için öncelikle günlük bakımlarını mutlaka yapmalıyız. Bunun yanı sıra yediğimiz ve içtiğimiz gıdalara dikkat etmeliyiz. Özellikle boyayıcı özelliği olan besinleri hayatımızdan çıkartmasak bile azaltmalıyız. Son olarak doktorumuzun tavsiyelerine mutlaka uymalıyız.
Diş beyazlatma, zaman içerisinde rengini kaybetmiş ve bej rengine yakın hale gelmiş dişlerin çeşitli işlemlerle beyazlatılma durumudur. Bu işlem dişlerinizi parlak beyaz yapamaz, ancak mevcut rengi birkaç ton açabilir.
Diş beyazlatma işlemi mutlaka bir hekim vasıtası ile yapılmalıdır. Bazı diş hekimi olmayan kurumlar bu işlemi yaptığını iddia etse de sağlığınız için bu tür yerlerden uzak durmalısınız.
Diş beyazlatma işlemi bu iş için özel üretilen jellerle yapılmaktadır. Ev tipi ve ofis tipi diş beyazlatma mevcuttur. Ev tipi beyazlatmada doktorunuz size özel bir karışım jel hazırlar ve evde kendinize uygulamanız için verir. Bu işlem birkaç hafta sürebilir ancak sonunda dişlerinizin renk tonu açılır. Ofis tipi beyazlatma ise doktorunuzun uygulaması ile yapılır. Diş hekiminiz kendi muayenehanesinde gerekli uygulamayı yapar.
Kalıcı diş beyazlatma nasıl yapılır?
Diş hekimlerinin sunduğu ev ve ofis tipi beyazlatmalar kalıcı olmasa da uzun süreli beyazlık sağlayan tedavi yöntemleri arasında yer almaktadır. Dolayısıyla dişlerin beyazlatılması açısından en çarpıcı sonuçları sunarlar ve diğer yöntemlere kıyasla daha hızlıdırlar. Ofis tipi beyazlatmaya ek olarak lazer tedavisi uygulanır. Böylece kalıcı diş beyazlatma için lazer yöntemi kullanılmaktadır. Tüm işlem bir diş hekimliği ofisinde tamamlanır. Dişlerinize konsantre bir beyazlatma jeli uygulanır. Bu işlem klasik bir tedavi yöntemidir. Buna ek olarak jel dişlerin üzerindeyken lazer uygulaması yapılır. Lazer uygulaması yapılırken belirli bir süre zarfında dişlerin üzerine yoğunlaşılır. Lazer tek başına etkili değildir. Yapılan işlemin değerini yükselten ve kimyasal olarak tepkimenin başlamasına yardımcı olur.
Uygulama sanılanın aksine son derece kolay ve hızlı bir şekilde yapılmaktadır. Yaklaşık olarak 1 saatlik bir süre zarfında tüm işlem tamamlanır. Genellikle tek seansta tüm işlem tamamlanır ancak bazı durumda bu işlem daha fazla seans da gerektirebilir. Bunu tamamen kişinin dişlerinin renk tonu belirler.
Kalıcı Diş Beyazlatma Yöntemleri
Diş beyazlatma yöntemlerinde ev ve ofis tipinin haricinde lazer uygulaması da yapılmaktadır. Ancak lazer uygulaması ofis tipinin kimyasal olarak desteklenmesi ve işlemin sonuçlarının daha uzun süre kalmasını sağlamak amacıyla yapılmaktadır. Bu iki yönteme ve lazer tekniğine ek olarak iki yöntem daha bulunmaktadır.
Ev tipine benzeyen ancak doktor tarafından reçete yazılmadan beyazlatmak da mümkündür. Bu yöntemde reçetesiz olarak satılan beyazlatıcılar kullanılabilir. Hastalar tarafından kolaylıkla erişilebilir olsalar da diğer yöntemler kadar etkili değildirler. Bu yöntemde istediğinize yakın sonuç almanız uzun sürebilmektedir.
İkinci yöntem olarak diş kaplaması doktorlar tarafından önerilmektedir. Kalıcı olarak dişlerinizin beyaz görünmesini sağlayacak olan bu yöntem ile dişlerin ön kısmına porselen tipinde ürünler yerleştirilmektedir. Bu yöntem ile birlikte diş minesini doğrudan beyazlatmak zorunda kalmadan dişlerinizin rengini ve parlaklığını anında iyileştirebilirsiniz. Dolayısıyla bu iki ek yöntem ile de kalıcı anlamda dişlerinizi beyazlatma şansına erişebilirsiniz.
Formu doldurun, sizinle hemen iletişime geçelim !
* Verdiğiniz kişisel veri ve iletişim bilgileriniz, Kaş Sağlık Hizmet ve Ürünleri Kimya San. Tic. Ltd. Şti (Kaş Tıp Merkezi) tarafından Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında kayıt altına alınır, işlenir ve muhafaza edilir. Detaylı bilgi için kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikamızı* ve aydınlatma metnini* okuyabilirsiniz.
Ağız ve Diş Sağlığı
Güzel bir gülümseme kadar insanı güzel gösteren başka bir şey yoktur. Parlak dişlere ve sağlıklı bir ağıza sahip olmanın yolu da ağzımıza gereken önemi göstermekten geçer.
Dolgu, köprü, implant, diş eti hastalıkları , çapraşık diş tedavisi gibi her türlü diş hastalığının teşhis ve tedavisi kliniğimizde gerçekleştirilmektedir. Diş ünitelerimizde Avrupa’dan ithal son model cihazlarla muayene ve tedaviler yapılmaktadır. Hijyen ve sterilizasyona azami dikkat edilmekte, muayene aletleri tek tek paketlenerek sterilize edilmektedir.
İmplant
Diş eksikliği hem estetik hem de fonksiyonel olarak kişiye birçok problem yaratmaktadır. Kişi etkin bir çiğneme gerçekleştirememekte, ağız kapanışında yaşayabileceği sorunlar sonucunda çene ekleminde istenmeyen durumlar oluşabilmektedir. Sağlık problemlerinin yanında oluşan estetik dışı görüntü kişide özgüven kaybına yol açmaktadır.
İmplant; eksik dişlerin yerine konması amacıyla çoğunlukla vida şeklinde olan, çene içine yerleştirilen yapay bir diş köküdür. İmplantlar genellikle titanyumdan yapılmaktadır. Titanyum implantlar yüksek doku uyumu nedeniyle yüksek başarı oranına sahiptir. İmplant, tek diş eksikliğinden hiç dişi olmayan hastalara kadar çok geniş bir yelpazede uygulanabilir olduğu için diş hekimliğinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
İmplant işlemi iki aşamadan oluşmaktadır. Daha ileri cerrahi uygulama gerektiren durumlar haricinde standart bir implant uygulamasında, ilk etapta implantın yerleştirileceği bölge lokal anesteziyle uyuşturulur. Ardından diş eti kaldırılarak daha önce belirlenmiş olan kemik kalınlığı ve yüksekliğine uygun olarak implant için kemikte yer hazırlanarak implant yerleştirilir. İkinci aşamada ise implantın çeneyle bütünleşmesi için bir süre beklenildikten sonra implantın üzeri açılır ve dişi taklit eden kısım yerleştirilerek protez işlemlerine başlanır.
İmplantın vücut tarafından reddedilmesi söz konusu değildir. Ancak iyileşme döneminde ortaya çıkabilecek enfeksiyonlar, ağız hijyenine dikkat edilmemesi, aşırı alkol ve sigara tüketimi gibi etkenler implantın kemik ile birleşmesini engelleyebilir.
Düzenli diş hekimi kontrolü ve iyi bir ağız hijyeni ile implantlarınızı uzun yıllar boyunca kullanabilirsiniz.
Diş Beyazlatma
Sararan dişlerinizden şikayetiniz varsa, dişlerinizin daha beyaz görünmesini istiyorsanız diş beyazlatma yöntemi ile bu soruna çözüm bulmak çok kolay. Bembeyaz dişlere sahip olmak için uygulanan diş beyazlatma işlemi (bleaching) özellikle son zamanlarda birçok kişinin tercihidir. Diş beyazlatma işlemi 2 şekilde yapılıyor. Bunlardan birincisi ofis tipi beyazlatma diğeri ise ev tipi beyazlatmadır.
Diş Eti Hastalıkları
Ağız ve diş sağlığı bir bütün olarak düşünülmektedir. Bu nedenle dişlerin sağlığı kadar dişleri çevreleyen sert (kemik) ve yumuşak dokuların (diş eti) sağlığı da çok önemlidir. Diş eti hastalıklarının en önemli belirtisi kanamalardır. Kendiliğinden kanamaya başlayan diş eti ya da diş fırçası veya diş ipi kullanımı esnasında oluşan kanamalar diş etlerinin iltihaplı olduğunun göstergesidir.
DİŞ TAŞI TEMİZLİĞİ
Diş taşı temizliği, diş hekimleri tarafından uygulanan en basit ve ağrısız tedavidir. Genellikle herhangi bir anesteziye gerek duyulmaz. Ancak ağrı eşiği düşük olan veya şiddetli dişeti çekilmesi olan hastalarda oluşabilecek hassasiyeti ortadan kaldırmak için lokal anestezi uygulanabilir. Böylece hasta işlem sırasında hiçbir sızı duymamaktadır.
Porselen Lamina
Lamina latinde yaprak demektir. Dişlerin kesilmeden sadece ön yüzlerinin 0.3-0.7 mm inceltilerek yapılan ve sağlam diş dokusunun en az kaybedildiği yöntemdir. Bu inceltilen alana porselen diş laminalarının yapıştırılma işlemidir.
Kanal Tedavisi (Endodonti)
Dişin diş eti üstünde kalan ve ağız içinde görünür halde bulunan kısmına kuron, ağızda görünmeyen kemik içinde saklı kısmına ise kök adı verilmektedir. Her dişin kök sayısı kendine özgüdür. Dişin merkezinde kuron ve kök arasında yer alan bir bağ dokusu vardır. Bu doku dişe canlılık özelliği kazandıran kısımdır ve pulpa olarak adlandırılmaktadır. Diş siniri olarak da bilinen bu bölümle ilgili her sorunla ilgilenen bilim dalı endodonti’dir. Dişlerde oluşan derin çürükler, kırık ve çatlaklar, travma ve pulpada meydana gelen iltihaplar nedeniyle kök kanal tedavisi yapılabilmektedir.
Pulpa bölgesinde oluşan enfeksiyonlar, diş çevresinde kızarıklık ve şişlik, çiğneme hassasiyeti, sıcak ve soğukta geçmeyen ağrılar şeklinde belirti verir. Bu belirtilerle bize başvuran hastalarımıza kanal tedavisi uygulayarak ilgili dişi ağızda tutmayı ve sağlıklı bir şekilde fonksiyon görmesini devam ettirerek implant veya köprü protezi gereksinimini ortadan kaldırmayı amaçlamaktayız.