Ortodontik olarak bozuk olan ağız ve çene yapısını düzeltmek amacıyla kullanılan yönteme diş teli tedavisi adı verilir. Ağız içerisindeki diş yapısının bozukluğu aynı zamanda çevresindeki elemanların da düzgün bir şekilde çalışmasını engeller. Böylece diş yapısının yanında çene kemiğinde de bozukluklar meydana gelir.
Son dönemlerde sağlığın yanında gülüş estetiği alanına da girmeye başlayan diş teli tedavisi uzun bir zaman dilimine yayılır. Tel tedavisinde birden fazla çeşit bulunuyor. Uygulamalar göz önüne alındığında kullanılan telleri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Metal diş teli
- Porselen diş teli
- Lingual diş teli
- Telsiz(şeffaf plak) tedavi
Diş teli tedavisi bozukluk veya çarpıklığın durumuna göre değişiklik gösterse de ortama olarak bir yıldan fazla sürer. Yaklaşık olarak 18 aylık bir tedavi sonunda genel çarpıklıkların tamamı giderilmiş olur. Ancak bazı durumlarda dişler damak gibi çok zorlu yerlerden çıkabilir. Bu durumda tedavi süresi de 18 ayın üzerine çıkar.
Diş teli tedavisi sırasında beslenme nasıl olmalıdır?
Diş telleri oldukça hassastır. Ayar milimetrik hesaplamalar sonucunda yapılır ve bunun bozulması demek dişlerin doğru pozisyon alamaması anlamına gelir. Beslenme sırasında keskin bir ısırma hareketi yapmamalı, yavaş hareket edilmelidir. Diş teli tedavisi sırasında dikkat edilmesi gerekenler bulunmaktadır. Bunun yanı sıra sert meyve ve sebze tüketimine tedavi boyunca ara vermek gerekir. Yiyecekler eğer mümkünse bölünerek tüketilmeli ve çatal bıçak kullanımının söz konusu olacağı yemekler tercih edilmelidir. Bu konulara dikkat edilmediği takdirde diş telinizin ayarını bozabilirsiniz ve bir dahaki doktor kontrolüne kadar dişlerinizin yanlış pozisyon almasına neden olabilirsiniz. Diş tellerine ilk takıldığı zamanlarda çok dikkat edilmelidir.
Diş teli tedavisi sırasında neler yenilmez?
Diş teli tedavisi sırasında yenebilecek ve yenmeyecek gıdalar bulunur. Braketlere yapışan ve temizlenmesi güç lokum ve sakız uzak durulması gereken ilk gıdalar arasında yer alır. Sert gıdalar da uzak durulması gereken diğer besin maddeleridir. Bunlara da elma, armut, ayva, fındık, badem, fıstık, leblebi örnek verilebilir. Diş minesine zarar verecek gazlı içeceklerden de mutlak suretle uzak durmak gerekiyor. Kola, gazoz, maden suyu bunlara örnek olarak verilebilir.
Kızarmış ekmekten türetilen gıdalar da uzak durulması gereken bir başka çeşittir. Tost, sandviç, kızarmış ekmek örnek verilirken ek olarak sert simit de bu grup içerisinde yer alabilir. Tüm bunların yanı sıra;
- Cips
- Patlamış mısır
- Dişleri çürütebilecek karamelli şekerlemeler
- Macun
Diş teli tedavisi sırasında neler yenilebilir?
Diş teli tedavisi sırasında yumuşak ve ağızda öğütmesi kolay besinler tüketebilirsiniz. Yoğurt, patates püresi, omlet, deniz ürünleri, yulaf ezmesi gibi ürünler yenebilir. Bunun yanı sıra meyvelerden yumuşak olanlar tercih edilirse daha sağlıklı olur.
- Mandalina
- Portakal
- Muz
- Ananas
- Şeftali
Diş teli tedavisi yalnızca tel takımı ile değil, bakım ile de doğru sonucu verir. Bunun için yediğimize ve içtiğimize mutlaka dikkat etmeliyiz.
Formu doldurun, sizinle hemen iletişime geçelim !
* Verdiğiniz kişisel veri ve iletişim bilgileriniz, Kaş Sağlık Hizmet ve Ürünleri Kimya San. Tic. Ltd. Şti (Kaş Tıp Merkezi) tarafından Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında kayıt altına alınır, işlenir ve muhafaza edilir. Detaylı bilgi için kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikamızı* ve aydınlatma metnini* okuyabilirsiniz.
Ağız ve Diş Sağlığı
Güzel bir gülümseme kadar insanı güzel gösteren başka bir şey yoktur. Parlak dişlere ve sağlıklı bir ağıza sahip olmanın yolu da ağzımıza gereken önemi göstermekten geçer.
Dolgu, köprü, implant, diş eti hastalıkları , çapraşık diş tedavisi gibi her türlü diş hastalığının teşhis ve tedavisi kliniğimizde gerçekleştirilmektedir. Diş ünitelerimizde Avrupa’dan ithal son model cihazlarla muayene ve tedaviler yapılmaktadır. Hijyen ve sterilizasyona azami dikkat edilmekte, muayene aletleri tek tek paketlenerek sterilize edilmektedir.
İmplant
Diş eksikliği hem estetik hem de fonksiyonel olarak kişiye birçok problem yaratmaktadır. Kişi etkin bir çiğneme gerçekleştirememekte, ağız kapanışında yaşayabileceği sorunlar sonucunda çene ekleminde istenmeyen durumlar oluşabilmektedir. Sağlık problemlerinin yanında oluşan estetik dışı görüntü kişide özgüven kaybına yol açmaktadır.
İmplant; eksik dişlerin yerine konması amacıyla çoğunlukla vida şeklinde olan, çene içine yerleştirilen yapay bir diş köküdür. İmplantlar genellikle titanyumdan yapılmaktadır. Titanyum implantlar yüksek doku uyumu nedeniyle yüksek başarı oranına sahiptir. İmplant, tek diş eksikliğinden hiç dişi olmayan hastalara kadar çok geniş bir yelpazede uygulanabilir olduğu için diş hekimliğinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
İmplant işlemi iki aşamadan oluşmaktadır. Daha ileri cerrahi uygulama gerektiren durumlar haricinde standart bir implant uygulamasında, ilk etapta implantın yerleştirileceği bölge lokal anesteziyle uyuşturulur. Ardından diş eti kaldırılarak daha önce belirlenmiş olan kemik kalınlığı ve yüksekliğine uygun olarak implant için kemikte yer hazırlanarak implant yerleştirilir. İkinci aşamada ise implantın çeneyle bütünleşmesi için bir süre beklenildikten sonra implantın üzeri açılır ve dişi taklit eden kısım yerleştirilerek protez işlemlerine başlanır.
İmplantın vücut tarafından reddedilmesi söz konusu değildir. Ancak iyileşme döneminde ortaya çıkabilecek enfeksiyonlar, ağız hijyenine dikkat edilmemesi, aşırı alkol ve sigara tüketimi gibi etkenler implantın kemik ile birleşmesini engelleyebilir.
Düzenli diş hekimi kontrolü ve iyi bir ağız hijyeni ile implantlarınızı uzun yıllar boyunca kullanabilirsiniz.
Diş Beyazlatma
Sararan dişlerinizden şikayetiniz varsa, dişlerinizin daha beyaz görünmesini istiyorsanız diş beyazlatma yöntemi ile bu soruna çözüm bulmak çok kolay. Bembeyaz dişlere sahip olmak için uygulanan diş beyazlatma işlemi (bleaching) özellikle son zamanlarda birçok kişinin tercihidir. Diş beyazlatma işlemi 2 şekilde yapılıyor. Bunlardan birincisi ofis tipi beyazlatma diğeri ise ev tipi beyazlatmadır.
Diş Eti Hastalıkları
Ağız ve diş sağlığı bir bütün olarak düşünülmektedir. Bu nedenle dişlerin sağlığı kadar dişleri çevreleyen sert (kemik) ve yumuşak dokuların (diş eti) sağlığı da çok önemlidir. Diş eti hastalıklarının en önemli belirtisi kanamalardır. Kendiliğinden kanamaya başlayan diş eti ya da diş fırçası veya diş ipi kullanımı esnasında oluşan kanamalar diş etlerinin iltihaplı olduğunun göstergesidir.
DİŞ TAŞI TEMİZLİĞİ
Diş taşı temizliği, diş hekimleri tarafından uygulanan en basit ve ağrısız tedavidir. Genellikle herhangi bir anesteziye gerek duyulmaz. Ancak ağrı eşiği düşük olan veya şiddetli dişeti çekilmesi olan hastalarda oluşabilecek hassasiyeti ortadan kaldırmak için lokal anestezi uygulanabilir. Böylece hasta işlem sırasında hiçbir sızı duymamaktadır.
Porselen Lamina
Lamina latinde yaprak demektir. Dişlerin kesilmeden sadece ön yüzlerinin 0.3-0.7 mm inceltilerek yapılan ve sağlam diş dokusunun en az kaybedildiği yöntemdir. Bu inceltilen alana porselen diş laminalarının yapıştırılma işlemidir.
Kanal Tedavisi (Endodonti)
Dişin diş eti üstünde kalan ve ağız içinde görünür halde bulunan kısmına kuron, ağızda görünmeyen kemik içinde saklı kısmına ise kök adı verilmektedir. Her dişin kök sayısı kendine özgüdür. Dişin merkezinde kuron ve kök arasında yer alan bir bağ dokusu vardır. Bu doku dişe canlılık özelliği kazandıran kısımdır ve pulpa olarak adlandırılmaktadır. Diş siniri olarak da bilinen bu bölümle ilgili her sorunla ilgilenen bilim dalı endodonti’dir. Dişlerde oluşan derin çürükler, kırık ve çatlaklar, travma ve pulpada meydana gelen iltihaplar nedeniyle kök kanal tedavisi yapılabilmektedir.
Pulpa bölgesinde oluşan enfeksiyonlar, diş çevresinde kızarıklık ve şişlik, çiğneme hassasiyeti, sıcak ve soğukta geçmeyen ağrılar şeklinde belirti verir. Bu belirtilerle bize başvuran hastalarımıza kanal tedavisi uygulayarak ilgili dişi ağızda tutmayı ve sağlıklı bir şekilde fonksiyon görmesini devam ettirerek implant veya köprü protezi gereksinimini ortadan kaldırmayı amaçlamaktayız.