Diş teli tedavisi, yapısı bozuk ve çeneyi de olumsuz etkileyen dişlerde uygulanan yöntemdir. Uzun olması ve sürekli olarak doktor kontrolünde ilerlemesi gereken bu tedavi sonucunda ciddi anlamda düzelme sağlanmaktadır.
Özellikle gülüş estetiği olarak da bilinen daha güzel ağız ve çene yapısına kavuşmak isteyenler tarafından son dönemlerde popüler olan bu tedavi, uzun yıllardır uygulanmaktadır. Bu tedavi birçok kişiye rahatlıkla uygulansa da bazı durumlarda uygulanamayabiliyor. Özellikle diş ve diş etlerinin bakımına özen göstermeyen kişilerde bu tedavinin uygulanması ters sonuçlar doğurabilmektedir. Diş çürümesi veya diş eti hastalığına yakalanmamak için telleri takarken dişlerinizi ve diş telinizi çok temiz tutabilmeniz gerekmektedir.
Diş Teli Tedavisi Hakkında En Çok Merak Edilenler
Diş teli tedavisinde en çok merak edilenler tellerin kalma süresidir. Bu süre kişiden kişiye ve dişin yapısına göre değişiklik gösterse de 12 ay ile 18 aya kadar uzayan süreçlerde tüm tedavi tamamlanır. Bazı durumlarda bu sürenin dahi üzerine çıkıldığı görülmektedir. Dolayısıyla diş doktorunuz ile görüşmeli ve bir ön muayene olmalısınız.
Diş tellerinin takılırken ağrı oluşup, oluşmadığı da merak edilen konular arasında yer almaktadır. Genellikle herhangi bir ağrı oluşmamaktadır. Elbette ağzınızın içerisinde yabancı bir maddenin olması sizi ağrısız da olsa rahatsız edebilir. Ancak bir süre sonra hissetmemeye başlayacaksınız. Bu da ona alıştığınız anlamına gelir.
Diş teli hangi durumlarda takılır?
Diş teli tedavisi, çene ekleminde ve ağız yapısında oluşan bozukluğun tespit edilmesi sonrasında uygulanabilir. Gülüş estetiğinin oluşturulması, dişlerin daha doğru bir pozisyon alarak kişinin normal yaşantısında rahat etmesi diş teli tedavisi sonucunda gerçekleşir.
Diş teli ağız şeklini değiştirir mi?
Diş teli tedavisi sonucunda çeneniz bozuk dişler nedeniyle yanlış pozisyondan doğruya geçiş yaptığı için değişim gerçekleşir. Bu da ister istemez yüz hatlarınızı küçük de olsa değiştirir. Ancak bu değişim olumlu anlamda gerçekleşir. Ancak dudaklarınızda veya herhangi bir bölgede dolgunluğun oluşması beklenemez. Bunlar ek işlemlere tabi tutulur.
Diş teli takıldıktan sonra dişler ne zaman düzelir?
Diş teli takıldıktan sonra hemen büyük değişimler gelmese de küçük ve gözle görülen farklılıklar ilk 3 ay içerisinde gözlemlenebilir. Bu dönem içerisinde yapacağınız rutin doktor ziyaretleri sırasında diş tellerinizin ayarı da yapılacağı için değişimi buradan da anlayabilirsiniz. Ancak büyük değişimler ancak tedavinin sonuna doğru fark edilmeye başlar.
Diş teli aylık kontrollerinde ne yapılır?
Diş teliniz varsa belirli periyotlarda mutlaka doktorunuzu ziyaret etmelisiniz. Bu süreçte uzman hekim hem tellerinizin pozisyonunu hem de sıkılığını ayarlayacak. Ayrıca dişlerinizin sağlığını kontrol edecek. Aylık randevularda tel değişimleri ve diş hareketlerine de bakılmaktadır. Bu süreçte dişler istenilen pozisyona geliyor mu? tedavinin ne kadar süreceği? Gibi sorular yanıt bulabilir.
Ortodontik tedavi olarak da bilinen diş teli tedavisi, dişlerin görünüşünü ve işlevini iyileştirmek amacıyla düzeltmek ve hizalamak için kullanılan bir yöntemdir.
Tedavi, dişlere takılan braketler, teller ve diğer ortodontik apareylerin kullanımı ile mümkün olur. Bu apareyler, dişlere hafif bir baskı uygulayarak onları kademeli olarak istenen konuma getirir. Tedavi için kullanılabilecek, geleneksel metal diş telleri, şeffaf diş telleri ve lingual diş telleri dahil olmak üzere birkaç çeşit yöntem vardır.
Tedavi süresi vakanın ciddiyetine göre değişmekle birlikte ortalama olarak 18 ay ile 3 yıl arasında sürebilmektedir. Tedavi sırasında dişlerin planlandığı gibi hareket ettiğinden emin olmak için düzenli kontroller ve ayarlamalar yapılması gerekir.
Diş Teli Tedavisi Sonrası Bakım Nasıl Olmalı?
Diş teli tedavisi gördükten sonra, tedavinin başarılı olması ve sonuçların uzun süre kalıcı olması için diş ve diş etlerinize gereken özeni göstermeniz önemlidir. Diş teli tedavisinden sonra uygun bakım, diş çürümesi, diş eti hastalığı ve diğer ağız sağlığı sorunlarını önlemeye de yardımcı olabilir.
Diş teli tedavisinden sonra yapılması gereken en önemli şeylerden biri iyi bir ağız hijyeni sağlamaktır. Bu, dişlerinizi günde en az iki kez yumuşak kıllı bir diş fırçası ve florürlü diş macunu ile fırçalamayı, günde en az bir kez diş ipi kullanmayı ve antiseptik bir gargara yapmak bu noktada işe yarayabilir. Diş çürümesine neden olabileceği, braket ve tellere zarar verebileceği için şekerli ve asitli yiyecek ve içecekleri sınırlamak da önemlidir.
Diş Teli Tedavisi Riskleri / Komplikasyonları Nelerdir?
Diş teli tedavisi ile ilişkili en yaygın risklerden biri ağrı ve rahatsızlıktır. Bu genellikle geçicidir ve reçetesiz satılan ağrı kesici ilaçlarla yönetilebilir. Bazı durumlarda, braketler veya teller diş etlerinde, yanaklarda veya dilde tahrişe veya ağrılı noktalara neden olabilir.
Diş teli tedavisi ile ilgili bir diğer risk de diş çürümesidir. Diş telleri, dişlerin düzgün bir şekilde temizlenmesini zorlaştırabilir, bu da plak oluşumuna ve diş çürümesine yol açabilir.
Diş telleri ayrıca dişlere veya diş etlerine zarar verebilir. Bazı durumlarda dişler sallanabilir veya diş etleri çekilebilir. Ancak bu sorunların hemen hepsinin birer çözümü bulunmaktadır.
Diş Teli Tedavisi Yaptıranlar
Diş teli tedavisi görenler tipik olarak dişlerinin görünümünü iyileştirmek veya ısırıklarıyla ilgili sorunları düzeltmek isteyen kişilerdir. Bu, çapraşık veya çarpık dişleri, fazla veya eksik kapanışları ve diğer ortodontik durumları olan bireyler tarafından yaptırılmaktadır. Diş teli tedavisi, çocuklardan yetişkinlere kadar her yaştan insan için uygun olabilir.
Özel Hastanede Diş Teli Tedavisi
Özel bir hastanede diş teli tedavisi, bir dizi avantaj sağlayabilir. En son teknikler ve teknolojiler konusunda eğitim almış ortodontistleri özel hastanede bulabilirsiniz.
Devlet Hastanesinde Diş Teli Tedavisi
Devlet hastanesinde diş teli tedavisi özel hastaneye göre daha zor koşullarda gerçekleşebilir. Burada yapılan tedaviler SGK tarafından karşılanır.
Formu doldurun, sizinle hemen iletişime geçelim !
* Verdiğiniz kişisel veri ve iletişim bilgileriniz, Kaş Sağlık Hizmet ve Ürünleri Kimya San. Tic. Ltd. Şti (Kaş Tıp Merkezi) tarafından Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında kayıt altına alınır, işlenir ve muhafaza edilir. Detaylı bilgi için kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikamızı* ve aydınlatma metnini* okuyabilirsiniz.
Ağız ve Diş Sağlığı
Güzel bir gülümseme kadar insanı güzel gösteren başka bir şey yoktur. Parlak dişlere ve sağlıklı bir ağıza sahip olmanın yolu da ağzımıza gereken önemi göstermekten geçer.
Dolgu, köprü, implant, diş eti hastalıkları , çapraşık diş tedavisi gibi her türlü diş hastalığının teşhis ve tedavisi kliniğimizde gerçekleştirilmektedir. Diş ünitelerimizde Avrupa’dan ithal son model cihazlarla muayene ve tedaviler yapılmaktadır. Hijyen ve sterilizasyona azami dikkat edilmekte, muayene aletleri tek tek paketlenerek sterilize edilmektedir.
İmplant
Diş eksikliği hem estetik hem de fonksiyonel olarak kişiye birçok problem yaratmaktadır. Kişi etkin bir çiğneme gerçekleştirememekte, ağız kapanışında yaşayabileceği sorunlar sonucunda çene ekleminde istenmeyen durumlar oluşabilmektedir. Sağlık problemlerinin yanında oluşan estetik dışı görüntü kişide özgüven kaybına yol açmaktadır.
İmplant; eksik dişlerin yerine konması amacıyla çoğunlukla vida şeklinde olan, çene içine yerleştirilen yapay bir diş köküdür. İmplantlar genellikle titanyumdan yapılmaktadır. Titanyum implantlar yüksek doku uyumu nedeniyle yüksek başarı oranına sahiptir. İmplant, tek diş eksikliğinden hiç dişi olmayan hastalara kadar çok geniş bir yelpazede uygulanabilir olduğu için diş hekimliğinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
İmplant işlemi iki aşamadan oluşmaktadır. Daha ileri cerrahi uygulama gerektiren durumlar haricinde standart bir implant uygulamasında, ilk etapta implantın yerleştirileceği bölge lokal anesteziyle uyuşturulur. Ardından diş eti kaldırılarak daha önce belirlenmiş olan kemik kalınlığı ve yüksekliğine uygun olarak implant için kemikte yer hazırlanarak implant yerleştirilir. İkinci aşamada ise implantın çeneyle bütünleşmesi için bir süre beklenildikten sonra implantın üzeri açılır ve dişi taklit eden kısım yerleştirilerek protez işlemlerine başlanır.
İmplantın vücut tarafından reddedilmesi söz konusu değildir. Ancak iyileşme döneminde ortaya çıkabilecek enfeksiyonlar, ağız hijyenine dikkat edilmemesi, aşırı alkol ve sigara tüketimi gibi etkenler implantın kemik ile birleşmesini engelleyebilir.
Düzenli diş hekimi kontrolü ve iyi bir ağız hijyeni ile implantlarınızı uzun yıllar boyunca kullanabilirsiniz.
Diş Beyazlatma
Sararan dişlerinizden şikayetiniz varsa, dişlerinizin daha beyaz görünmesini istiyorsanız diş beyazlatma yöntemi ile bu soruna çözüm bulmak çok kolay. Bembeyaz dişlere sahip olmak için uygulanan diş beyazlatma işlemi (bleaching) özellikle son zamanlarda birçok kişinin tercihidir. Diş beyazlatma işlemi 2 şekilde yapılıyor. Bunlardan birincisi ofis tipi beyazlatma diğeri ise ev tipi beyazlatmadır.
Diş Eti Hastalıkları
Ağız ve diş sağlığı bir bütün olarak düşünülmektedir. Bu nedenle dişlerin sağlığı kadar dişleri çevreleyen sert (kemik) ve yumuşak dokuların (diş eti) sağlığı da çok önemlidir. Diş eti hastalıklarının en önemli belirtisi kanamalardır. Kendiliğinden kanamaya başlayan diş eti ya da diş fırçası veya diş ipi kullanımı esnasında oluşan kanamalar diş etlerinin iltihaplı olduğunun göstergesidir.
DİŞ TAŞI TEMİZLİĞİ
Diş taşı temizliği, diş hekimleri tarafından uygulanan en basit ve ağrısız tedavidir. Genellikle herhangi bir anesteziye gerek duyulmaz. Ancak ağrı eşiği düşük olan veya şiddetli dişeti çekilmesi olan hastalarda oluşabilecek hassasiyeti ortadan kaldırmak için lokal anestezi uygulanabilir. Böylece hasta işlem sırasında hiçbir sızı duymamaktadır.
Porselen Lamina
Lamina latinde yaprak demektir. Dişlerin kesilmeden sadece ön yüzlerinin 0.3-0.7 mm inceltilerek yapılan ve sağlam diş dokusunun en az kaybedildiği yöntemdir. Bu inceltilen alana porselen diş laminalarının yapıştırılma işlemidir.
Kanal Tedavisi (Endodonti)
Dişin diş eti üstünde kalan ve ağız içinde görünür halde bulunan kısmına kuron, ağızda görünmeyen kemik içinde saklı kısmına ise kök adı verilmektedir. Her dişin kök sayısı kendine özgüdür. Dişin merkezinde kuron ve kök arasında yer alan bir bağ dokusu vardır. Bu doku dişe canlılık özelliği kazandıran kısımdır ve pulpa olarak adlandırılmaktadır. Diş siniri olarak da bilinen bu bölümle ilgili her sorunla ilgilenen bilim dalı endodonti’dir. Dişlerde oluşan derin çürükler, kırık ve çatlaklar, travma ve pulpada meydana gelen iltihaplar nedeniyle kök kanal tedavisi yapılabilmektedir.
Pulpa bölgesinde oluşan enfeksiyonlar, diş çevresinde kızarıklık ve şişlik, çiğneme hassasiyeti, sıcak ve soğukta geçmeyen ağrılar şeklinde belirti verir. Bu belirtilerle bize başvuran hastalarımıza kanal tedavisi uygulayarak ilgili dişi ağızda tutmayı ve sağlıklı bir şekilde fonksiyon görmesini devam ettirerek implant veya köprü protezi gereksinimini ortadan kaldırmayı amaçlamaktayız.