Diş beyazlatma, birçok sebepten sararan dişlerin, uzman hekim tarafından yapılan işlem ile eskisi gibi beyaz hale getirilmesi durumudur.
Dişlerimize günlük olarak gerekli bakımı yapsak bile zaman içerisinde yediklerimiz ve içtiklerimizden dolayı dişlerimizde sararma ve hatta siyahlaşma söz konusu olabilir. Özellikle çay, kahve, sigara ve şekerli gıdalar dişlerimiz üzerinde tahribata yol açabilir. Ancak bazı durumlarda genetik faktörler ve kullanılan ilaçlar da devreye girebilir. Dolayısıyla sararan dişlerimizi ne kadar fırçalarsak fırçalayalım istediğimiz beyazlığa ulaşamayabiliriz. Bu tip durumlarda diş doktorumuza müracaat edip, gerekli desteği alabiliriz.
Dişlerin daha beyaz olması için ne yapılmalı?
Dişlerimizin beyaz renkte kalabilmesi için öncelikle günlük bakımını yapmalıyız. Her gün en az sabah ve akşam olmak üzere iki kez fırçalamak, dişlerimizin sağlığı açısından oldukça önemlidir. Bu bakım aynı zamanda dişlerimizin beyaz kalması için de gereklidir. Bunun dışında dişlerimizi korumak için yemek sonrasında süt içebiliriz. Bilindiği üzere sütün içerisinde bulunan kalsiyum, hem kemik sağlığına hem de diş sağlığına faydalıdır.
Bütün bunların dışında yeme ve içme alışkanlıklarının da düzenlenmesi diş sağlığı açısından sizlere fayda sağlayacaktır. Örneğin öğünler arasında atıştırma yapıyorsanız bu durum dişlerinizin sararmasına neden olabilir. Bu bağlamda alacağınız ufak önlemlerle dişlerinizin rengini korumak için gerekli adımları atabilirsiniz.
Dişleri sarartan şeyler nelerdir?
Dişler birçok sebepten sararabilir. Bunların arasında yalnızca yeme içme alışkanlıkları bulunmaz. Dolayısıyla bu nedenlerin ayrı ayrı ele alınıp, sorunun kökenine inilmesi gerekmektedir.
Dişleri Sarartan İçecek ve Yiyecekler: Ana sebeplerden birisi yeme içme alışkanlıklarımızdır. Özellikle kahve, sigara, çay gibi ürünleri sıklıkla tüketiyorsak, bir süre sonra dişlerimizin sarardığını fark ederiz. Fındık, kuru meyve, limon gibi gıda maddeleri de dişlerin düşmanı olabiliyor. Önemli olan bunları tükettikten sonra dişlerimize bakım yapabilmektir.
Kötü Alışkanlıklar: Diş minesinin zayıflaması, altta yer alan diş kemiğini daha görünür kılar. Bu da dişlerin sarı olmasının ana nedenlerinden birisi olur. Bu durum genellikle asitli gıdalardan ve sert fırçalamaktan meydana gelir. Diş sağlığımız için bu tür kötü alışkanlıktan vazgeçmeliyiz. Ayrıca çekirdek çitlemek, kalem çiğnemek, biberon kullanımı gibi nedenler de dişlerimizin sağlıksız görünmesine yol açabilir.
İlaç Kullanımı: Diş sararmasının bir diğer nedeni de ilaçların bilinçsiz bir şekilde kullanılmasıdır. Özellikle çok güçlü bir ilaç olan antibiyotiğin doktor kontrolü dışında kullanılması dişlerinizin çabuk sararmasına yol açar.
Genetik Yatkınlık: Bazı kişilerde genetik olarak diş sararması görülebilir. Lekeler bu faktöre dayalı olarak ortaya çıkabilir.
Yaşlanma: Yaşımız ilerlediğinde diş minemiz incelebilir. Bu süreçte incelen minenin altındaki diş kemiğinin görünür hale gelmesi sarı diş sorununu ortaya çıkartabilir.
Herhangi bir sebepten dolayı diş sararması sonucu diş beyazlatma yapıldıktan sonra da dişlerin beyazlığını koruyabilmesi için dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Diş beyazlatma sonrasın dikkat etmeniz gereken konular hakkında bilgi için diş beyazlatmada dikkat edilmesi gerekenler yazımızı okuyabilirsiniz.
Diş beyazlatma tedavisi nasıl gerçekleşir?
Diş beyazlatma tedavisinde ofis tipi ve ev tipi olmak üzere iki yöntem uygulanır. En çok tercih edilen ve etkili olan yöntem ofis tipi beyazlatmadır. 2 ya da 3 seans arasında ofis tipi uygulama sonuçlanırken, ev tipinde doktorumuzun verdiği tüpler günde iki defa olmak üzere 2 ila 3 hafta kullanılır ve sonuç alınmaya başlar. Diş beyazlatma tedavisi ve diş beyazlatma fiyatları hakkında bilgi için ağız ve diş sağlığı servisimize telefon numaramız ve whatsapp bilgi hattımızdan ulaşabilirsiniz.
Formu doldurun, sizinle hemen iletişime geçelim !
* Verdiğiniz kişisel veri ve iletişim bilgileriniz, Kaş Sağlık Hizmet ve Ürünleri Kimya San. Tic. Ltd. Şti (Kaş Tıp Merkezi) tarafından Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında kayıt altına alınır, işlenir ve muhafaza edilir. Detaylı bilgi için kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikamızı* ve aydınlatma metnini* okuyabilirsiniz.
Ağız ve Diş Sağlığı
Güzel bir gülümseme kadar insanı güzel gösteren başka bir şey yoktur. Parlak dişlere ve sağlıklı bir ağıza sahip olmanın yolu da ağzımıza gereken önemi göstermekten geçer.
Dolgu, köprü, implant, diş eti hastalıkları , çapraşık diş tedavisi gibi her türlü diş hastalığının teşhis ve tedavisi kliniğimizde gerçekleştirilmektedir. Diş ünitelerimizde Avrupa’dan ithal son model cihazlarla muayene ve tedaviler yapılmaktadır. Hijyen ve sterilizasyona azami dikkat edilmekte, muayene aletleri tek tek paketlenerek sterilize edilmektedir.
İmplant
Diş eksikliği hem estetik hem de fonksiyonel olarak kişiye birçok problem yaratmaktadır. Kişi etkin bir çiğneme gerçekleştirememekte, ağız kapanışında yaşayabileceği sorunlar sonucunda çene ekleminde istenmeyen durumlar oluşabilmektedir. Sağlık problemlerinin yanında oluşan estetik dışı görüntü kişide özgüven kaybına yol açmaktadır.
İmplant; eksik dişlerin yerine konması amacıyla çoğunlukla vida şeklinde olan, çene içine yerleştirilen yapay bir diş köküdür. İmplantlar genellikle titanyumdan yapılmaktadır. Titanyum implantlar yüksek doku uyumu nedeniyle yüksek başarı oranına sahiptir. İmplant, tek diş eksikliğinden hiç dişi olmayan hastalara kadar çok geniş bir yelpazede uygulanabilir olduğu için diş hekimliğinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
İmplant işlemi iki aşamadan oluşmaktadır. Daha ileri cerrahi uygulama gerektiren durumlar haricinde standart bir implant uygulamasında, ilk etapta implantın yerleştirileceği bölge lokal anesteziyle uyuşturulur. Ardından diş eti kaldırılarak daha önce belirlenmiş olan kemik kalınlığı ve yüksekliğine uygun olarak implant için kemikte yer hazırlanarak implant yerleştirilir. İkinci aşamada ise implantın çeneyle bütünleşmesi için bir süre beklenildikten sonra implantın üzeri açılır ve dişi taklit eden kısım yerleştirilerek protez işlemlerine başlanır.
İmplantın vücut tarafından reddedilmesi söz konusu değildir. Ancak iyileşme döneminde ortaya çıkabilecek enfeksiyonlar, ağız hijyenine dikkat edilmemesi, aşırı alkol ve sigara tüketimi gibi etkenler implantın kemik ile birleşmesini engelleyebilir.
Düzenli diş hekimi kontrolü ve iyi bir ağız hijyeni ile implantlarınızı uzun yıllar boyunca kullanabilirsiniz.
Diş Beyazlatma
Sararan dişlerinizden şikayetiniz varsa, dişlerinizin daha beyaz görünmesini istiyorsanız diş beyazlatma yöntemi ile bu soruna çözüm bulmak çok kolay. Bembeyaz dişlere sahip olmak için uygulanan diş beyazlatma işlemi (bleaching) özellikle son zamanlarda birçok kişinin tercihidir. Diş beyazlatma işlemi 2 şekilde yapılıyor. Bunlardan birincisi ofis tipi beyazlatma diğeri ise ev tipi beyazlatmadır.
Diş Eti Hastalıkları
Ağız ve diş sağlığı bir bütün olarak düşünülmektedir. Bu nedenle dişlerin sağlığı kadar dişleri çevreleyen sert (kemik) ve yumuşak dokuların (diş eti) sağlığı da çok önemlidir. Diş eti hastalıklarının en önemli belirtisi kanamalardır. Kendiliğinden kanamaya başlayan diş eti ya da diş fırçası veya diş ipi kullanımı esnasında oluşan kanamalar diş etlerinin iltihaplı olduğunun göstergesidir.
DİŞ TAŞI TEMİZLİĞİ
Diş taşı temizliği, diş hekimleri tarafından uygulanan en basit ve ağrısız tedavidir. Genellikle herhangi bir anesteziye gerek duyulmaz. Ancak ağrı eşiği düşük olan veya şiddetli dişeti çekilmesi olan hastalarda oluşabilecek hassasiyeti ortadan kaldırmak için lokal anestezi uygulanabilir. Böylece hasta işlem sırasında hiçbir sızı duymamaktadır.
Porselen Lamina
Lamina latinde yaprak demektir. Dişlerin kesilmeden sadece ön yüzlerinin 0.3-0.7 mm inceltilerek yapılan ve sağlam diş dokusunun en az kaybedildiği yöntemdir. Bu inceltilen alana porselen diş laminalarının yapıştırılma işlemidir.
Kanal Tedavisi (Endodonti)
Dişin diş eti üstünde kalan ve ağız içinde görünür halde bulunan kısmına kuron, ağızda görünmeyen kemik içinde saklı kısmına ise kök adı verilmektedir. Her dişin kök sayısı kendine özgüdür. Dişin merkezinde kuron ve kök arasında yer alan bir bağ dokusu vardır. Bu doku dişe canlılık özelliği kazandıran kısımdır ve pulpa olarak adlandırılmaktadır. Diş siniri olarak da bilinen bu bölümle ilgili her sorunla ilgilenen bilim dalı endodonti’dir. Dişlerde oluşan derin çürükler, kırık ve çatlaklar, travma ve pulpada meydana gelen iltihaplar nedeniyle kök kanal tedavisi yapılabilmektedir.
Pulpa bölgesinde oluşan enfeksiyonlar, diş çevresinde kızarıklık ve şişlik, çiğneme hassasiyeti, sıcak ve soğukta geçmeyen ağrılar şeklinde belirti verir. Bu belirtilerle bize başvuran hastalarımıza kanal tedavisi uygulayarak ilgili dişi ağızda tutmayı ve sağlıklı bir şekilde fonksiyon görmesini devam ettirerek implant veya köprü protezi gereksinimini ortadan kaldırmayı amaçlamaktayız.