Beslenme alışkanlıkları, sağlıklı yaşamın en önemli unsurlarından biridir. Farklı diyetler, bireylerin kilo kontrolü sağlamalarına, metabolizmalarını hızlandırmalarına ve genel sağlıklarını iyileştirmelerine yardımcı olabilir.

Yumurta Diyeti Nedir?

Yumurta diyeti, adından da anlaşılacağı üzere, temel olarak yumurtanın ağırlıklı olduğu bir beslenme planıdır. Bu diyetin amacı, yüksek protein içeriği sayesinde tok kalma süresini uzatmak ve düşük kalori alımı ile kilo vermeyi sağlamaktır. Genellikle kısa vadeli bir diyet olarak uygulanır ve 2 ila 4 hafta arasında sürdürülmesi önerilir. Yumurta, içerdiği vitaminler, mineraller ve proteinler sayesinde vücudun ihtiyaç duyduğu besin öğelerinin büyük bir kısmını karşılar.

Yumurta Diyeti Nasıl Yapılır?

Yumurta diyeti, sabah kahvaltısından başlayarak günün her öğününde yumurta tüketmeyi içeren bir beslenme planıdır. Kahvaltıda 2-3 adet haşlanmış yumurta ve bir miktar yeşillik tüketilmesi yaygındır. Öğle ve akşam yemeklerinde ise yumurta, tavuk göğsü, balık gibi yağsız protein kaynakları ile birlikte yeşil sebzeler ve düşük karbonhidratlı meyveler tercih edilir. Ara öğünlerde ise badem, ceviz gibi sağlıklı yağ kaynakları ve yoğurt tüketilebilir.

Yumurta Diyeti Avantajları Nelerdir?

Yumurta diyeti, hızlı kilo vermeyi hedefleyenler için birçok avantaja sahiptir. İlk olarak, yumurta yüksek protein içeriği ile uzun süre tok tutar ve aşırı yeme isteğini azaltır. İkincisi, düşük kalori içeriği sayesinde kalori açığı yaratır ve bu da kilo kaybını destekler. Üçüncüsü, yumurta B12, D vitamini ve diğer birçok önemli vitamin ve mineral açısından zengindir. Bu sayede diyet süresince vücudun ihtiyaç duyduğu besin ögeleri karşılanır. Ayrıca, yumurta diyetinin uygulanması kolaydır ve hazırlık süreci fazla zaman almaz. Yumurta, ekonomik bir besin olduğu için bütçe dostudur. Son olarak, yumurta diyeti, metabolizmayı hızlandırarak ve kas kütlesini koruyarak sağlıklı bir kilo kaybı sağlar.

Yumurta Diyetinde Yenilebilecek Gıdalar Nelerdir?

Yumurta diyetinde tüketilebilecek gıdalar, diyetin etkinliğini artırmak için özenle seçilmelidir. Diyet boyunca ana besin kaynağı olarak yumurta tercih edilir. Bunun yanı sıra, yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, marul, brokoli gibi), düşük karbonhidratlı meyveler (çilek, yaban mersini, elma gibi) ve yağsız protein kaynakları (tavuk göğsü, hindi, balık) tüketilebilir. Ara öğünlerde badem, ceviz, fındık gibi sağlıklı yağ kaynakları ve yoğurt gibi probiyotik zengini besinler tercih edilebilir.

Yumurta Diyetinde Yenilemeyecek Gıdalar Nelerdir?

Yumurta diyeti sırasında kaçınılması gereken bazı gıdalar vardır. Öncelikle, yüksek karbonhidrat içeren besinler (ekmek, makarna, pirinç, patates gibi) ve şekerli yiyecekler kesinlikle tüketilmemelidir. Ayrıca, işlenmiş gıdalar, fast food, kızartmalar ve hazır paketli atıştırmalıklardan uzak durulmalıdır. Yüksek şeker içeriğine sahip meyveler (muz, üzüm, mango gibi) ve içecekler (gazlı içecekler, meyve suları) diyet boyunca tüketilmemelidir. Alkol alımı da sınırlandırılmalı, mümkünse tamamen kesilmelidir. Ayrıca, fazla tuz tüketimi vücuttaki su tutulmasını artırabileceği için tuzlu yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Bu besinlerden uzak durmak, yumurta diyetinin etkinliğini artırır ve istenilen sonuçlara ulaşılmasını sağlar.

Formu doldurun, sizinle hemen iletişime geçelim !

    Beslenme ve Diyet 

    Diyetisyenler ve beslenme uzmanları doğru, yeterli ve dengeli beslenme aracılığı ile sağlıklı yaşamı destekleyen yol göstericilerdir. Diyet programının kişinin fiziki ve sağlık durumuna özel olması gerekir. Herhangi bir diyeti deneyen kişilerin yüzde 60’ının amacına ulaşamadığI, hatta sağlığını tehlikeye attığı bilinmektedir. Bedensel ve psikolojik sağlığın korunmasını amaçlayan kilo kontrolü programlarında beslenme uzmanları, kişiye özel ölçüm, hesaplama ve değerlendirmelerle doğru bilgiyi sunar ve takibinde yardımcı olur.

    Merkezimizde uzman diyetisyen kontrolünde yağ, kas ve su oranınız ölçülür, laboratuvar tahlilleriniz yapılır ve size uygun diyet listesi hazırlanır. Bu şekilde daha hızlı, sağlıklı ve etkili şekilde zayıflar, daha fit ve sağlıklı bir görünüme kavuşursunuz. Kilo verme ile birlikte şeker hastalığı, hipertansiyon, bazı hormon bozuklukları gibi hastalıkların tedavisi kolaylaşır, omurgaya ve diz eklemlerine binen yük hafiflediğinden bu bölgelerden kaynaklanan şikayetler azalır. Ayrıca bunlarla birlikte kanser riski de önemli ölçüde azalmaktadır.

    Beslenme konusu günümüzde en popüler konulardan biri haline gelmiştir. Diyetin kişiye özel olduğunu hatırlatarak beslenmeyi ana hatlarıyla birkaç maddeyle özetlemek gerekirse;

    Su tüketimi: En önemli maddelerden biri olan su tüketiminin faydaları saymakla bitmez. Vücudun yarısından fazlasının da sudan oluştuğu göz önüne alındığında bu dengeyi korumak adına günlük yeterli su tüketilmesi önem taşımaktadır. Günlük tüketilmesi gereken miktar kişinin kilosuna ve özel durumlara göre değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 2 litre olmalıdır.

    Sebze tüketimi: Hemen hemen her öğünde yer verilmesi gereken sebzeler, vücut için gerekli olan vitamin, mineral ve lif kaynağını oluşturmaktadır. Sebzeler, kalori açısından düşük olduğu için de zayıflama diyetlerinde bolca tüketilmesi gereken besinlerdir.

    Meyve tüketimi: Sebzeler ve meyveler vitamin ve antioksidan açısından zengin besinlerdir. Fakat sebzeler genellikle pişirilerek tüketildiği için bu vitamin ve antioksidan özelliği kaybolabiliyor. Çiğ olarak tüketilen meyvelerdeki antioksidan ve vitaminlerden vücut büyük ölçüde yarar sağlayabiliyor. Günde 1-2 porsiyon meyve tüketilmelidir.

    Protein tüketimi: Vücudun en önemli yapı taşları olan ve vücutta uzun süre depolanamayan proteinlerin günlük yeteri miktarda tüketilmesi çok önemlidir. Yetersiz protein tüketiminin kas kaybına neden olduğu dikkate alınmalıdır. Kırmızı et, tavuk eti ,balık eti, hindi eti, yumurta, süt ve süt ürünleri protein kaynaklarına birer örnektir.

    Yağ tüketimi: Yağların da vücudun yapıtaşlarından biri olduğu ve insan vücudunun yağlardan enerji sağladığı unutulmamalıdır. Yağ tüketiminde en önemli nokta ‘sağlıklı yağ’ların bilinmesi ve tüketilmesidir. Zeytinyağı, organik tereyağı, Hindistan cevizi yağı, çiğ kuruyemişler sağlıklı yağ kaynaklarına birer örnektir. Zayıflama diyetlerinde yağ porsiyonlarında daha kontrollü tüketim sağlanmalıdır.

    Karbonhidrat tüketimi: Tahıllar, kurubaklagiller, sebzeler, meyveler ve süt ürünleri karbonhidrat kaynaklarıdır. Bu grupta da yağlarda olduğu gibi sağlıklı karbonhidrat kaynakları bilinmeli ve tüketilmelidir. Örnek vermek gerekirse beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek ve tam tahıllı ürünleri tercih etmek gerekir. Gün içinde sebze, meyve, süt ürünleri ve yağlı tohumlardan alınan karbonhidrat miktarının günlük ihtiyacı neredeyse karşılıyor olduğu, dolayısıyla ekstra pirinç, ekmek, makarna gibi karbonhidrat içeren besinleri tüketmemek gerektiği unutulmamalıdır.

    Karbonhidratlar vücudumuzda glikoz, galaktoz ve fruktoz adı verilen basit şekerlere dönüşerek sindirilir. Fakat zararlı olduğu kabul edilen şekerler bu şekerler değil, besinlere üretim veya işlenme sırasında sonradan eklenen eklenti şekerlerdir. Örneğin; evde de pişirilen pasta, kek, kurabiye, reçel gibi yiyeceklere sonradan eklenen ya da paketli hazır ürünlere üretim esnasında eklenen şekerler gibi.
    Hazır meyve suları veya kola, gazoz gibi şekerli içeceklerden uzak durmalısınız. Yemeklerin yanında bu içecekler yerine su, maden suyu, ayran veya sıkma meyve suyunu tercih etmelisiniz.
    Ketçap, mayonez, hazır nar ekşisi, barbekü sosu ve bilimum hazır diğer soslar gibi soslar eklenti şeker içeriği bakımından yüksektir. Bu sosların tüketimini azaltmalı ve yiyeceklerinizi pul biber, sumak, kekik vb. baharatlarla tatlandırmayı denemelisiniz.

    Marketlerde satılan meyveli yoğurt, meyveli süt, meyveli kahvaltılık gevrekler gibi ürünler, 3ü 1 ya da 2si 1 arada gibi kahveler eklenti şeker içeriği fazla olan hazır ürünlerdir. Bu ürünler yerine meyveleri yoğurt, süt gibi besinlerle blenderdan geçirerek ya da kuru meyveleri sade yulaf gevreklerinizle karıştırarak tüketebilirsiniz. Yukarıda bahsettiğim kahveler yerine de sade kahve tüketerek sağlıksız şekerlerden uzak durabilirsiniz.

    Hazır diyet ürünlerden uzak durmalısınız. Diyet , light adı altında satılan birçok hazır ürün kaloriyi düşük tutmak adına yağ oranının azaltılıp eklenti şeker oranının artırıldığı ürünlerdir. Diyet bisküviler, light süt ve yoğurtlar bu ürünlere örnektir.

    Çay, kahve gibi içecekleri şekersiz tüketmelisiniz. Bu içecekleri şekerle tüketme alışkanlığınız varsa önce şeker sayısını azaltmayı denemekte fayda vardır.

    Son olarak; hiç beklemediğiniz paketli ürünlerde bile eklenti şeker bulunabildiği için, aldığınız ürünlerin etiketlerini iyice incelemelisiniz. Şeker, glikoz şurubu, mısır şurubu, yüksek fruktozlu mısır şurubu, dekstroz, fruktoz, üzüm suyu konsantresi, elma suyu konsantresi, maltodekstrin gibi isimler eklenti şeker olduğunu gösterir.

    Her diyet kişiye özeldir. Her insanın metabolizması, yaşam tarzı, günlük aktivite süresi gibi etkenler değişkenlik gösterdiğinden, bir kişide kilo verme ile sonuçlanan diyet bir başka kişide tam tersi kilo alma ile sonuçlanabilir. Bu nedenle her birey uzman bir diyetisyene danışarak kendi vücut değerleri, yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarına uygun bir diyet programı oluşturmalıdır.

    Kilo vermek için bilinçsizce uygulanan diyetler kalp ritim bozukluğundan saç dökülmesine kadar ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Kilo vermek, kilo almak veya sağlıklı bir beslenme tarzıyla yaşamak istiyorsanız mutlaka diyetisyen yardımı almalısınız.

    Normal tartıların bize sağlayabileceği tek bilgi toplam vücut ağırlığımızdır. Oysa sağlıklı ve doğru bir beslenme için bu ağırlığı oluşturan yağ, kas ve sıvı bileşenlerinin oranının net olarak bilinmesi çok önemlidir.
    Örneğin kişi kilo olarak normal aralıkta olsa bile yağ oranı, kas ve sıvı oranı normal aralıkta olmayabilir. Bu koşulda yinede kendini sağlıklı hissetmeyebilir. Bu noktada kişinin kilo kaybıyla birlikte yağ oranındaki düşüşü ve kas – sıvı oranındaki artışı gözlemlemek şarttır.
    Kan değerlerinize bakılmadan oluşturulan bir diyet sizi nasıl sağlığınızdan edebilirse, bu oranlara bakılmadan verilen kilolar aynı şekilde sağlığınız bozabilir.
    Bu sebeple ilk diyet yazılmadan önce kan değerlerine bakmak ve her görüşmede vücut analizi yapmak kesinlikle ihmal edilmemelidir.
    NOT: Maalesef evde kullandığımız analiz yapabilen tartıların doğruluk payı oldukça düşüktür.

    Merkezimizden Fotoğraflar

    Web ve Yayın Kurulu
    Uzm. Dyt. Nazire Uzunalan
    Oluşturma Tarihi : 13.08.2024
    Güncelleme Tarihi : –

    Bu web sayfasındaki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için kullanılamaz. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.