Anal fissür, anüsün dış kısmında meydana gelen yırtıklardır ve genellikle şiddetli ağrı, kanama ve rahatsızlık ile karakterizedir. Bu durum, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir ve tedavi edilmediğinde kronik hale gelerek hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.

Fissürektomi Nedir?

Fissürektomi, kronik anal fissürlerin tedavisinde kullanılan cerrahi bir yöntemdir. Bu prosedür, anüs çevresindeki hasar görmüş dokuların çıkarılması işlemini kapsar. Kronikleşen ve diğer tedavilere yanıt vermeyen anal fissürler için ideal bir çözüm sunar. Fissürektomi, genellikle lokal veya genel anestezi altında gerçekleştirilir ve hastanın ağrısını hafifletmeyi, iyileşme sürecini hızlandırmayı hedefler. Bu yöntemin temel amacı, anal fissürün iyileşmesini engelleyen faktörleri ortadan kaldırmaktır. Özellikle sürekli tekrarlayan ve günlük yaşamı olumsuz etkileyen fissürler için önerilir.

Fissürektomi Nasıl Yapılır?

Fissürektomi işlemi, uzman hekimler tarafından titizlikle planlanır ve gerçekleştirilir. İşlem genellikle ameliyathane koşullarında, lokal veya genel anestezi altında yapılır. İlk adım olarak, anüs çevresindeki fissürlü bölgeye erişim sağlanır ve hasar görmüş dokular dikkatlice çıkarılır. Bu aşamada, sağlıklı dokulara zarar vermemek için özen gösterilir. Cerrahi işlem sırasında, anal kanalın kas yapısını korumak ve ileride oluşabilecek komplikasyonları önlemek amacıyla minimal invaziv teknikler kullanılır.

Fissürektomi Kimler için Uygundur?

Fissürektomi, özellikle kronik anal fissürlerden muzdarip olan ve diğer tedavi yöntemlerinden fayda görmeyen hastalar için uygundur. Bu hastalar, genellikle uzun süreli ağrı, kanama ve rahatsızlık gibi belirtiler yaşarlar ve yaşam kaliteleri ciddi şekilde etkilenir. Ayrıca, anal fissürlerin tekrarlayan yapısı nedeniyle diğer tedavi yöntemleri yetersiz kalabilir. Fissürektomi, bu hastalar için etkili ve kalıcı bir çözüm sunar. Ancak, her hastanın durumu farklı olduğu için cerrahi müdahale kararı öncesinde uzman bir hekimin değerlendirmesi gereklidir.

Fissürektomi Avantajları

Fissürektomi, kronik anal fissür tedavisinde önemli avantajlar sunar. Öncelikle, bu yöntem, diğer tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen hastalar için kalıcı bir çözüm sağlar. Cerrahi işlem sonrasında hastaların büyük bir kısmı hızlı bir şekilde rahatlama yaşar ve ağrı, kanama gibi belirtiler azalır. Ayrıca, fissürektomi işlemi, anal kanalın doğal yapısını koruyarak ileride oluşabilecek komplikasyon riskini minimize eder. Bu yöntem, genellikle kısa süreli bir iyileşme süreci gerektirir ve hastalar günlük aktivitelerine hızla dönebilirler.

Fissürektomi İyileşme Süreci

Fissürektomi sonrasında iyileşme süreci genellikle hızlı ve sorunsuz geçer. Cerrahi işlemden sonra hastaların bir süre dinlenmeleri önerilir ve anüs bölgesinin hijyenine dikkat edilmesi gereklidir. İlk birkaç gün boyunca hafif ağrı ve rahatsızlık hissedilebilir, ancak bu durum genellikle doktorun verdiği ağrı kesiciler ile kontrol altına alınabilir. Hastaların, ameliyat sonrasında lif açısından zengin bir diyet uygulamaları ve bol su içmeleri önerilir; bu, dışkının yumuşak olmasını ve iyileşme sürecinin hızlanmasını sağlar. Ayrıca, doktorun önerdiği şekilde oturma banyoları yapmak da faydalı olabilir.

Kaş Tıp Merkezi Logo

İstanbul / Güneşli
Özel Kaş Tıp Merkezi’nde

Lazerle Fissür Tedavisi
Aynı Gün Çözüm

Hemoroid – Siğil – Anal Fissür – Anal Fistül
Tüm Anorektal Hastalıklarınızı Başarıyla Tedavi Ediyoruz !
Formu Doldurun, Biz Sizi Arayalım !

    *Kişisel bilgileriniz bir defaya mahsus sizinle iletişime geçilmesi için kullanılacaktır. İzniniz dışında kimseyle paylaşılmayacak, başka hiçbir amaçla kullanılmayacaktır.

    Ameliyatsız Anal Fissür (Makat Çatlağı) Tedavisi

    Anal Fissür halk arasında Makat Çatlağı veya Makat Yırtığı olarak da bilinmektedir. Bu hastalık anal bölgede küçük yırtıklarla oluşmaya başlar ve hemoroid hastalığıyla sıkça karıştırılmaktadır. Bu yırtılmaların sebebi genellikle çok kuru ve sert dışkılardır. Bu durum dışkılama sırasında kasların aşınmasına sebep olmaktadır. Bağırsak enfeksiyonları, şiddetli çıkan ishal ve ya Ülseratif Kolit gibi hastalıklar da makat çatlağı  oluşumuna sebep olabilmektedir.

    Anal Fissür genellikle dışkılama sırasında acı ve batma hissi, makatta ağrı ve kaşıntı, kanama ve dışkılama sonrası devam eden ağrı ve yanma ile belirti verir.

    Ameliyatsız Lazerle Anal Fissür Tedavisi sayesinde, tedaviniz 5 dakikada, hijyenik ameliyathane koşullarında, dikiş olmadan yapılmaktadır. Ameliyatsız tedavi sayesinde kesi veya dikiş olmadığı için dokular zarar görmemekte, bu sayede hastalar aynı gün sosyal yaşantılarına geri dönebilmektedir.

    ANAL FİSSÜR TEDAVİSİ HAKKINDA SSS

    Anal Fissür oluşumunun en sık sebebi kabızlıktır. Sert dışkılama ve ıkınma sonucu anal bölgede travmalar oluşur ve bu fissüre neden olmaktadır. Bunun yanı sıra şiddetli çıkan ishal, ters ilişki sonucu makat kaslarının zorlanması, aşırı acı tüketimi ve ülseratif kolit gibi hastalıklar da anal fissür oluşumuna neden olabilmektedir.

    Makat çatlağında en net belirti ağrıdır. Bu ağrı dışkılama sonrası şiddetlenir. Bu ağrı dışkılama sonrası 3-4 saat devam edebilmektedir, kimi hastalarda hiç dinmeyen bir ağrı söz konusu olabilir. Yanma da bir diğer anal fissür belirtisidir. Dışkılama sonrası fissürün yırtılmasıyla kanamalar ortaya çıkabilmektedir. Bu kanamalar damla şeklinde veya tuvalet kağıdına bulaşan ince çizgiler şeklinde görülebilmektedir.

    Ağrısız bir işlem olduğundan dolayı ameliyat esnasında narkoz uygulanmasına gerek duyulmaz. Ancak hastanın konforu açısından lokal anestezi, spinal anestezi veya genel anestezi uygulanabilmektedir.

    Lazer tedavisi yaklaşık olarak 5-10 dakika arasında süren bir işlemdir. Kısa süreli operasyon sonrası hastalık tamamen tedavi edilir.

    Lazerle yapılan fissür tedavisinin ardından kanama ya hiç olmamakta ya da çok az miktarda olmaktadır.

    Lazerle Fissür Tedavisinde neşter gibi herhangi bir kesici alet kullanılmadığından kaslar zarar görmez. Bu nedenle dışkı ve gaz tutmada problem yaşanmaz.

    Lazerle Fissür Tedavisinde geniş doku çıkarımı olmadığı için makat darlığı gibi problemler gelişmez.

    Operasyonun ardından ağrı ve kanama olmadığından hasta aynı gün taburcu edilebilmektedir.

    Tedavi sonrası ağrı olmadığı için hasta aynı gün veya operasyondan bir gün sonra normal yaşantısına geri dönebilmektedir.

    • Çoğu işlemde hastaya narkoz verilmesine gerek duyulmaz. Böylece hasta narkozun etkilerinden kurtulmuş olur.
    • Çok kısa süren müdahalenin ardından hasta odasına alınır, kısa bir gözlem süresinin ardından aynı gün taburcu edilmektedir.
    • Hasta aynı gün muayene olup ardından operasyon olabilir.
    • Operasyon sonrası tüm yakınmalar azalarak tamamen ortadan kaybolur.

    Merkezimizden Fotoğraflar

    Web ve Yayın Kurulu
    Op. Dr. Alp Oran
    Oluşturma Tarihi : 20.07.2024
    Güncelleme Tarihi : –

    Bu web sayfasındaki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için kullanılamaz. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.