Pilonidal sinüs, genellikle kuyruk sokumu bölgesinde oluşan, kıl köklerinin ve deri parçalarının içeri doğru büyüyerek enfeksiyona neden olduğu bir hastalıktır. Bu durum, enfekte olduğu takdirde ciddi ağrıya ve günlük yaşamda rahatsızlığa yol açar. Pilonidal sinüsün kesin tedavisi cerrahi eksizyon ile yapılır. Eksizyon işlemi, sinüsün tamamen çıkarılması ve çevre dokuların temizlenmesini içerir. Farklı cerrahi tekniklerin uygulanması mümkün olup, yöntem seçimi hastanın durumuna, sinüsün büyüklüğüne ve enfeksiyon derecesine bağlı olarak değişir. Ameliyat sonrası iyileşme süreci dikkatle takip edilerek enfeksiyon riski en aza indirgenebilir.
Pilonidal Sinüs Eksizyonu Nedir?
Pilonidal sinüs eksizyonu, kuyruk sokumu bölgesinde oluşan kıl dönmesi hastalığının cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Bu bölgede oluşan sinüs, genellikle kıl, deri parçaları ve yağ dokusunun birleşimiyle oluşur ve zamanla enfekte olarak iltihaplanabilir. Pilonidal sinüs eksizyonu, sinüsün tamamen çıkarılması ve enfeksiyon riskinin ortadan kaldırılması amacıyla yapılır. Bu cerrahi işlem, hastanın yaşam kalitesini artırmak ve enfeksiyonun tekrarlamasını önlemek için en etkili tedavi yöntemidir.
Pilonidal Sinüs Eksizyonu Çeşitleri Nelerdir?
Pilonidal sinüs eksizyonu için farklı cerrahi teknikler bulunmaktadır. En yaygın kullanılan yöntemlerden biri, sinüsün geniş bir alanla birlikte çıkarıldığı klasik eksizyon yöntemidir. Diğer bir seçenek ise sinüsün etrafındaki dokularla birlikte tamamen çıkarılmasını sağlayan açık yara bırakma yöntemidir; bu yöntemle yaranın doğal olarak iyileşmesi beklenir. Primer kapama yöntemi ise sinüsün çıkarıldıktan sonra yaranın dikişlerle kapatıldığı bir tekniktir. Bunun yanı sıra, mikroinvaziv teknikler arasında kristalize fenol uygulaması ve lazerle tedavi gibi yöntemler de yer alır. Yöntem seçimi, hastanın durumuna, sinüsün büyüklüğüne ve enfeksiyonun yayılımına bağlı olarak yapılır.
Pilonidal Sinüs Eksizyonu Nasıl Gerçekleşir?
Pilonidal sinüs eksizyonu genellikle lokal veya genel anestezi altında gerçekleştirilir. Cerrah, sinüsün bulunduğu bölgeyi steril hale getirir ve sinüsle birlikte çevresindeki enfekte dokuları dikkatlice çıkarır. Açık veya kapalı eksizyon tekniklerine göre, ya yara açık bırakılır ve pansumanla takip edilir ya da dikişlerle kapatılır. Açık bırakma tekniğinde, yara alanının doğal iyileşme süreciyle kapanması amaçlanırken; kapalı teknikte dikişlerle hızlandırılmış iyileşme sağlanır. Cerrah, sinüs eksizyonunu tamamlarken enfeksiyonun tekrarlamaması için bölgenin hijyenik şekilde korunmasına dikkat eder.
Pilonidal Sinüs Eksizyonu Ameliyatı
Pilonidal sinüs eksizyonu ameliyatı, sinüsün büyüklüğüne ve hastanın durumuna göre lokal veya genel anestezi altında yapılır. Ameliyat sırasında cerrah, sinüsün çevresindeki dokularla birlikte dikkatlice çıkarılmasını sağlar ve bölgeyi iyice temizler. Açık bırakma tekniği uygulandığında yara alanı düzenli pansumanla takip edilirken, kapalı yöntem tercih edilirse yara dikişlerle kapatılır. Kapalı yöntemde iyileşme süreci daha hızlı olsa da, enfeksiyon riski nedeniyle hasta, doktorun önerdiği bakım talimatlarına uymalıdır. Ameliyatın başarı oranı oldukça yüksektir ve genellikle tekrar riski düşüktür.
Pilonidal Sinüs Eksizyonu Sonrası İyileşme Süreci
Pilonidal sinüs eksizyonu sonrası iyileşme süreci, uygulanan cerrahi tekniğe bağlı olarak değişiklik gösterir. Açık bırakma yöntemi tercih edilirse, iyileşme süreci daha uzun sürebilir; ancak enfeksiyon riski daha düşüktür. Hastanın, yara bölgesini temiz ve kuru tutması, doktorun önerdiği pansumanları düzenli olarak yapması önemlidir. Kapalı yöntemle yapılan ameliyatlarda ise dikişlerin korunması ve yara bölgesinin hijyenine dikkat edilmesi gereklidir. Hastalar, ameliyat sonrası dönemde aşırı hareketten kaçınmalı ve doktor kontrollerini ihmal etmemelidir. Tam iyileşme süresi genellikle 4-6 hafta arasında değişmekle birlikte, hastaların bakım talimatlarına uyması iyileşme sürecini hızlandırabilir ve tekrarlama riskini azaltabilir.
İstanbul / Güneşli
Özel Kaş Tıp Merkezi’nde
Lazerle Kıl Dönmesi Tedavisi
Aynı Gün Çözüm
Tüm Anorektal Hastalıklarınızı Başarıyla Tedavi Ediyoruz !
Formu Doldurun, Biz Sizi Arayalım !
* Verdiğiniz kişisel veri ve iletişim bilgileriniz, Kaş Sağlık Hizmet ve Ürünleri Kimya San. Tic. Ltd. Şti (Kaş Tıp Merkezi) tarafından Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında kayıt altına alınır, işlenir ve muhafaza edilir. Detaylı bilgi için kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikamızı* ve aydınlatma metnini* okuyabilirsiniz.
Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs)
Kıl dönmesi hastalığı, vücudumuzdan dökülen kılların kuyruk sokumu bölgesinden deri altına girmesi ve burada sıvı veya irinle dolarak apse oluşturması sonucu ortaya çıkmaktadır. Şiddetli ağrıya, akıntıya ve kötü kokuya sebep olabilir. Kıl dönmesi (pilonidal sinüs) hastalığının belirtileri bazen ortaya çıkıp sonra kaybolduğunda, hastalar bu hastalığın tedavisini erteleyebilmektedir. Ancak kıl dönmesi hastalığı ertelendikçe ilerleyebilen ve ilerledikçe tedavisi zorlaşan bir hastalıktır. Dolayısıyla teşhis konulduktan sonra ertelemeden tedaviye geçilmesi önemlidir.
Lazerle Kıl Dönmesi Tedavisi
Tedavi genel anestezi altında veya spinal anestezi kullanılarak yapılabilir. Pilonidal sinüs tedavisinde, çok çeşitli tedavi yöntemleri olmakta birlikte uygun hastalarda lazer yöntemi uygulanmakta ve tercih edilmektedir. Lazer tedavisinin en büyük avantajı sağlıklı dokunun zarar görmemesidir. Lazer yönteminde iki adet kanal açılarak hastalığın bulunduğu bölgeye lazer ışınları gönderilir ve kıl dönmesinin bulunduğu doku içeride yok edilir. Bu yöntemle yapılan operasyonlarda onlarca dikişe ve uzun iyileşme süreçlerine ihtiyaç duyulmamaktadır. Lazerle kıl dönmesi tedavisinin bir diğer avantajı ise nüks oranının diğer yöntemlere göre çok daha düşük olmasıdır. Tedavi 10-15 dakika sürer.