Siğiller, cildin üst tabakasında meydana gelen iyi huylu ve yaygın deri lezyonlarıdır. İnsan papilloma virüsü (HPV) adı verilen virüsün ciltteki küçük kesiklerden veya zedelenmelerden girmesiyle oluşurlar. Siğiller her yaşta görülebilir ve genellikle zararsızdırlar, ancak kozmetik olarak rahatsızlık verebilirler ve bazen ağrılı olabilirler. Siğillerin tedavisinde, siğilin türü, sayısı, bulunduğu yer ve kişinin bağışıklık sistemi göz önünde bulundurularak farklı yöntemler kullanılır. Bu yazıda, siğil köklerinin ne olduğu, nasıl oluştuğu, nasıl çıkarıldığı ve siğilin yayılmasını önlemenin yolları üzerine odaklanacağız.
Siğil Kökü Nedir?
Siğil kökü, siğilin derin tabakalarında bulunan ve siğilin devamlı büyümesini sağlayan kök hücrelerden oluşan kısmıdır. Siğilin yüzeyinde görülen bölüm, aslında cildin yüzeyine doğru büyüyen siğilin yalnızca bir parçasıdır. Siğilin kökü, derinin daha alt katmanlarına kadar uzanır ve bu nedenle yüzeysel tedavilerle tamamen ortadan kaldırılamaz. Siğil kökünün derinliği ve yayılımı, siğilin bulunduğu bölgeye ve siğilin türüne göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, ayak tabanında oluşan siğiller, genellikle daha derin köklere sahip olabilir ve bu da tedaviyi zorlaştırabilir. Siğil köklerinin tam olarak çıkarılması, siğilin tekrarlamasını önlemek açısından önemlidir. Köklerin derinlemesine tedavi edilmemesi durumunda siğiller yeniden ortaya çıkabilir ve aynı bölgede tekrar sorun oluşturabilir.
Siğil Kökü Nasıl Olur?
Siğil kökü, HPV’nin cildin alt tabakalarına yerleşmesiyle oluşur. Virüs, cildin üst tabakasına bulaştıktan sonra hücrelerin hızla çoğalmasına neden olur. Bu çoğalma, siğilin yüzeyde görülen kabarık yapısının oluşmasını sağlar. Siğil kökleri, virüsün bulaştığı hücrelerin kök kısmında yoğunlaşmasıyla belirginleşir. Vücut bağışıklık sistemi genellikle bu virüsü tanıyarak savaşmaya çalışır, ancak bazı durumlarda bağışıklık sistemi yeterince etkili olamaz ve siğil kökü oluşmaya devam eder. Siğil kökleri, cildin daha derin katmanlarına kadar inebilir ve bu da tedaviyi zorlaştırır. Siğilin yüzeyden çıkarılması genellikle yeterli olmaz; köklerin de hedeflenmesi gerekir. Bu nedenle, siğil tedavisinde kullanılan yöntemler arasında kriyoterapi, lazer tedavisi ve cerrahi müdahale gibi kökleri etkili bir şekilde hedef alan yöntemler yer alır.
Siğil Kökü Nasıl Çıkarılır?
Siğil köklerinin çıkarılması, çeşitli tedavi yöntemleri kullanılarak mümkündür. En yaygın kullanılan yöntemlerden biri kriyoterapidir. Kriyoterapi, sıvı nitrojen kullanılarak siğilin ve köklerinin dondurulması işlemidir. Diğer bir yöntem ise lazer tedavisidir. Lazer tedavisi, siğilin köklerine kadar ulaşarak virüslü hücreleri yakar ve yok eder. Cerrahi yöntemler de siğil köklerinin çıkarılmasında etkili olabilir. Özellikle büyük ve derin siğillerde, doktorlar lokal anestezi altında siğili ve köklerini kesip çıkarabilir.
Siğilin Yayılması Nasıl Önlenir?
Siğillerin yayılmasını önlemek için bazı önlemler almak gereklidir. Öncelikle, siğil bulunan bölgelerin kaşınmaması ve koparılmaması önemlidir. Siğil kaşındığında veya koparıldığında, virüsün diğer cilt bölgelerine yayılma riski artar. Ayrıca, siğil bulunan bölgelere dokunduktan sonra ellerin iyice yıkanması gereklidir. Ortak kullanılan alanlarda, özellikle spor salonları ve yüzme havuzlarında, çıplak ayakla dolaşmaktan kaçınılmalıdır.
İstanbul / Güneşli
Özel Kaş Tıp Merkezi’nde
Lazerle Siğil Tedavisi
Aynı Gün Çözüm
Hemoroid – Siğil – Anal Fissür – Anal Fistül
Tüm Anorektal Hastalıklarınızı Başarıyla Tedavi Ediyoruz !
Formu Doldurun, Biz Sizi Arayalım !
* Verdiğiniz kişisel veri ve iletişim bilgileriniz, Kaş Sağlık Hizmet ve Ürünleri Kimya San. Tic. Ltd. Şti (Kaş Tıp Merkezi) tarafından Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında kayıt altına alınır, işlenir ve muhafaza edilir. Detaylı bilgi için kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikamızı* ve aydınlatma metnini* okuyabilirsiniz.
Ameliyatsız Genital Siğil Tedavisi
Siğil virüsü genellikle cinsel yolla veya ortak alanların (wc, hamam, sauna vb.) kullanımı sonucunda vücuda yerleşen bir virüstür. Erkekte penis üzerine veya makat çevresine, kadında ise dış cinsel organlara, rahim ağzına veya makat çevresine yerleşen bir virüs türüdür. Halk arasında siğil olarak bilinen oluşum ise bu virüsün bir etkisidir. Bu virüs kuluçka dönemini geçirdikten sonra genital organlarda sivilce veya et benine benzeyen kabarıklıklarla ortaya çıkar. Bu kabarıklıklar kalıcı olabilmekle birlikte zamanla karnabahar görünümünde bir yapıya bürünebilirler.
150’den fazla türü olan bu virüsün bazı türleri oldukça yayılımcı olabilmektedir. Bu da ihmal edildiğinde hastalar için çok büyük tehlikelere sebep olabilmesine neden olur. Bu yapılar agresif yapıda olursa rahim ağzına veya makat içerisine doğru ilerleyebilir ve bu çok büyük bir risk oluşturmaktadır. Bu ilerleme rahim ağzı kanseri veya makat kanserine evrilebilmektedir. Özellikle kadınlarda rahim ağzı kanserlerinin %95’den fazlası genital siğil kaynaklı olmaktadır.
Genital Siğil anal veya genital bölgede kabarıklık, kaşıntı ve yanma, genital bölgede ufak lezyonlar, cinsel birliktelik sırasında kanama, küçük veya büyük karnabahar görünümünde yapılar şeklinde belirti verir.
Genital Siğil hastalığı Ameliyatsız Lazer Tedavisi ile kolayca tedavi edilebilmektedir. Bu tedavi sayesinde hastalık 10 dakika içinde, hijyenik ameliyathane koşullarında, ağrı ve acı olmadan, dikiş ve kesi kullanılmadan yapılabilmektedir. Ameliyatsız Siğil Tedavisi sonucunda hasta normal yaşantısına aynı gün geri dönebilmektedir.
Siğil tedavisinde kullandığımız bir diğer yöntem ise Radyofrekans yöntemidir. Radyofrekans Siğil Tedavisi yönteminde siğiller temiz cilde kadar radyofrekans ile temizlenmektedir. Birkaç dakika süren bu yöntem de ameliyatsızdır ve hem makat içindeki hem de dışındaki siğillerin tedavisinde kullanılabilmektedir. Kondilom bu yöntemle yakılarak ortadan kaldırılır.
Siğil tedavisinde kullandığımız yöntemlerden biri de Crioterapi olarak bilinen Dondurma Yöntemidir. Bu yöntemde -80 dereceye kadar düşük sıcaklığa sahip gaz siğile dokundurularak siğil yok edilir. Pratik ve kolay bir yöntem olarak görünse bu yöntem her siğilin tedavisinde kullanılamamaktadır. Siğil türüne ve yayılımına göre en doğru tedavi yöntemini hekiminiz yapacağı muayenenin ardından sizinle paylaşacaktır.
