Çocuklarda Uyku Apnesi Tedavisi
Geceleri birçok kişinin uykusundan uyanmasına neden olan uyku apnesi kişilerin sabahları yorgun uyanmasına neden olabilmektedir.
Uyku apnesi sanıldığının aksine yalnızca yetişkin sorunu değildir. Aynı zamanda küçük yaşlarda da görülen ve mutlaka tedavi edilmesi gereken uyku apnesi çocuklarda da yaşam kalitesini ciddi anlamda etkilemektedir.
Çocuklarda uyku apnesi, gündüz yorgunluğu, öğrenme güçlükleri ve hatta davranışsal sorunlar dahil olmak üzere çok sayıda sağlık sorununa yol açabilir. Hızlı tanı ve etkili tedavi, etkilenen çocukların refahı ve uygun gelişmesinin sağlamak için hayati önem taşır.
Bebek ve Çocuklarda Uyku Apnesi Belirtileri Nelerdir?
Bebek ve çocuklarda uyku apnesi pek çok şekilde kendisini gösterebilir. Bu belirtiler arasında şunlar yer almaktadır:
Yüksek sesle ve sık horlama: Kalıcı horlama, özellikle nefes nefese veya boğulma sesleri eşliğinde, çocuklarda uyku apnesinin bir göstergesi olabilir.
Uyku sırasında solunum duraklar: Çocuğunuzun uyurken kısa kesilmiş nefes alma dönemlerinde yaşayıp yaşamadığını gözlemleyin. Bu duraklamaları ani uyanışlar veya huzursuz uyku izleyebilir.
Aşırı gündüz uykululuğu: Çocuğunuz gündüz çok yorgun veya uykulu görünüyorsa, geceleri yeterli görünüşe rağmen, uyku apnesi nedeniyle bozulmuş uykunun bir işareti olabilir.
Huzursuz uyku ve sık uyanışlar: Uyku apnesi olan çocuklar genellikle huzursuz, rahatsız uyku yaşar, gece boyunca sık sık uyanır.
Davranışsal ve gelişimsel sorunlar: Uyku apnesi sinirlilik, konsantre olma zorluğuna, zayıf okul performansı, hiperaktivite veya çocuklarda gecikmiş büyüme ve gelişmeye katkıda bulunabilir.
Uyku Apnesi Çocuklarda Gelişimi Etkiliyor
Uyku apnesinin çocuklarda gelişimi olumsuz yönde etkilediğine dair birçok bilimsel araştırma yapılmış ve çalışmaların sonucunda bulgular ortaya konmuştur.
Uyku apnesi, uykunun kalitesini ve miktarını bozabilir ve bilişsel bozukluklara yol açabilir. Çocuklar dikkat, hafıza, öğrenme ve problem çözme becerileri konusunda zorluklar yaşayabilirler.
Tedavi edilmeyen uyku apnesi olan uykudan mahrum kalan çocuklar, sinirlilik, hiperaktivite, saldırganlık ve zayıf dürtü kontrolü gibi davranışsal sorunlar sergileyebilir.
Uyku apnesinin neden olduğu bozulmuş uyku düzenleri, büyüme hormonlarının salınmasını engelleyebilir, bu da potansiyel olarak çocuklarda gecikmeli fiziksel büyüme ve gelişmeye yol açar.
Uyku apnesi okul performansını olumsuz etkileyebilir. Çünkü çocuklar odaklanmakta zorluk çekebilir. Bilgileri korumak ve akademik kilometre taşlarını karşılamak.
Çocuklarda Uyku Apnesi Tedavisi Nasıl Yapılır?
Çocuklarda uyku apnesi tedavisi mutlak başarı ve sağlıklı bir beden için gereklidir. Çocuklarda uyku apnesi için kullanılan yöntemler arasında ameliyat veya daha farklı tedavi teknikleri kullanılmaktadır. Adenotonsillektomi, geniz eti ve bademcik için yapılan işlemdir ve uyku apnesinin kökeninde varsa mutlaka olunması gereken ameliyattır. Obezitenin uyku apnesine katkıda bulunduğu durumlarda, diyet değişiklikleri ve artan fiziksel aktivite de dahil olmak üzere yapılandırılmış bir kilo yönetimi programı önerilebilir. Sürekli pozitif hava yolu basıncı (CPAP) tedavisi, uyku sırasında hava yolunu açık tutarak sabit bir hava akışı sağlayan bir maske takılması da bir başka yöntemdir.
UYKU TESTİ
(POLİSOMNOGRAFİ)
Uyku testi (Polisomnografi) nedir?
Polisomnografi olarak da adlandırılan uyku testi, horlama ve uyku apne sendromu gibi uyku bozukluklarının kesin tanısı için kullanılan yöntemdir. Bu test, hastanın gece boyunca uyurken vücudunun muhtelif yerlerine yerleştirilen sensörler ile izlenmesi ile yapılmaktadır. Kullanılan sensörlerin hassasiyeti ve sensör sayısı ne kadar fazla olursa, hastalığın boyutları hakkında o kadar fazla bilgi edinilebilmektedir.
Uyku laboratuvarında yapılan bu test sonucunda, uyku sırasında yaşanan solunum durmalarının sayısı ve süresi, bununla birlikte ortaya çıkan oksijen azalmasının düzeyi, kalp atışında yaşanan düzensizlikler tespit edilerek, uykunun bu problemlerden ne derece etkilendiği ortaya konulur. Bu test sırasında elde edilen kapsamlı bulgular sayesinde, hastalığın şiddetinin belirlenmesi ve tedavi planlanması oldukça kolaylaşmaktadır.
Polisomnografi: Uyku Testi
Hastalara “bir gece hastanede yatmanız, uykunuzu izlememiz gerekiyor” dendiğinde %90’ı “ben uyuyamam” cevabını vermektedir. Ancak binlerce hastaya her gece yapılan uyku testi sırasında hastalar evlerinde uyuduklarına benzer bir uyku uyurlar. Hatta bazıları evlerinden bile daha rahat uyuduklarını söylerler. Test öncesinde yaşanan bu uyuyamama endişesi hastaların hekime başvurmalarını ve tedavilerini geciktirmektedir.
EEG (Elektroensefalografi) & EMG (Elektromiyografi)
EEG (Elektroensefalografi) : EEG (elektroensefalografi) beyindeki sinir hücrelerinin elektriksel faaliyetlerinin hastanın saçlı derisine yapıştırılan alıcılar (elektrotlar) aracılığı ile algılanması ve bilgisayarlar aracılığı ile voltajının yükseltilerek dalgasal titreşimler tarzında kaydedilmesi ve görünür hale getirilmesidir. Sakin uyanıklık durumunda, gevşek bir halde, gözler kapalı ve yarı oturur şekilde çekilen rutin EEG hastaya hiç bir rahatsızlık vermeyen basit bir yöntemdir ve genellikle 10-15 dakika sürer. EEG merkezi sinir sisteminin ilerleyici olan yada olmayan diğer hastalıklarında da oldukça güvenli ve bilgi verici bir araştırma yöntemidir.
EMG (Elektromiyografi) : Her ne kadar bu tetkikin adı EMG, yani elektromiyografi ise de aslında iki bölümden oluşmaktadır: 1. Elektronörografi (ENG), 2. Elektromiyografi (EMG). Bu nedenle her iki aşamayı da kapsayabilmesi amacı ile söz konusu laboratuvar yöntemine (ENMG) (elektronöromiyografi ) demek daha doğru olacaktır. Amaç belli sinirlerin belli noktalardan geçmesi esas alınarak, özel bölgelere düşük voltajlı elektriksel uyaran verilerek, sinir lifinin türüne göre motor yâda duyusal elektriksel yanıtlar elde etmek ve bunları kayıtlamak esasına dayanır. İkinci bölümde amaçlanan ise belli çizgili kaslara özel elektrotlar uygulanarak, hem o kasın hem de o kasa gelen sinirin ve bu sinirle söz konusu kas lifleri arasındaki bileşke bölgelerinin işleyişi ve bu işleyişin normalde sapmaları hakkında bilgi sahibi olmaktır. Yöntem hastaların özelliklerine göre 20 ile 30 dakika arasında bir süre alır.