Polisomnografi olarak bilinen uyku testi, kişilerin geceleri rahat bir uyku dönemi geçirememesi ve buna bağlı olarak çeşitli hastalıkların gelişmesi sonrası yapılan işlemdir.
Kaliteli bir uyku ve dolayısıyla gece geçiremeyen hastalar genel olarak sabahları uyanmakta zorlanırlar. Ayrıca kalkma saatlerinde sanki sabaha kadar hiç uyumamış gibi olan bu kişiler yorgun olarak da yataktan çıkabilirler. Bu tip durumlar zaman içerisinde kalp ve diğer organların doğru bir şekilde çalışmamasına neden olabilir. İşte bu kişiler uyku testine tabi tutulur ve bu kapsamda gece boyunca izlenir.
Son dönemlerde uyku problemi çeken kişilerin büyük çoğunluğuna insomnia, uykuya dalma teşhisi konulmaktadır. Bu da son derece sorunlu bir gün geçirmenize sebep olur.
Uykuya dalamama (insomnia) nedir?
Uykuya dalamama (insomnia), kişilerin geceleri uyuma saatlerinde bir türlü o evreye geçememesidir. Bu durum uyuduktan bir süre sonra uyanma ve yeniden dalamama durumunda da geçerlidir.
İnsomnia belirtileri nelerdir?
İnsomnia’nın belirtileri arasında şunları sayabiliriz;
- Geceleri uyku saatinde uyuyamama,
- Uykudan uyanmak ve bir daha dalamamak,
- Uyanma saatinden çok önce uyanmak,
- Yataktan kalkarken yorgun hissetmek,
- Gece uyuyamamanın verdiği yorgunluğu tüm gün hissetmek ve halsizleşmek,
- Uykusuzluğa bağlı olarak gelişen sinirlilik hali,
- Dikkat eksikliği ve tüm gün odaklanma sorunu yaşamak,
- Uykusuzluğa bağlı olarak kaza ve hata yapmak
İnsomnia nedenleri nelerdir?
İnsomnia’nın nedenleri arasında birçok etken bulunmaktadır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:
Stres: Uykusuzluğun en büyük sorunlarından birisi herhangi konuya bağlı olarak gelişen strestir. Hayatın akışı içerisinde gelişen olaylara ya da henüz gerçekleşmemiş olgulara karşı stres geliştirebiliriz.
İş ve Okul Gezileri: Bazı meslek dallarında sürekli olarak seyahat etmek gerekiyor. Bu durumda gece ya da gündüz seyahat eden kişiler zaman içerisinde uykusuzluk gibi bir alışkanlık geliştirebilir.
Geceleri Çok Oyalanmak: Teknoloji ilerledikçe son model ürünlerle fazla vakit geçirmeye başlıyoruz. Özellikle televizyon, bilgisayar ya da konsol gibi aletlerin geceler boyunca açık kalması ve bizim de uyanık olmamız bu durumu tetiklemektedir.
Geç Yemek Yeme: Gece yatmadan önce ağır yemek yeme kişinin uykusunu bölebilir. Sindirim işlemi sırasında ciddi efor harcayan vücudumuz zaman içerisinde bizi uyandırabilir.
İnsomnia tanı yöntemleri nelerdir?
Uykusuzluk tanı yöntemleri arasında en etkilisi uyku testidir. Araştırma merkezlerinde özel laboratuvarlarda gece misafir edilen hastalar birçok açıdan izlenir. Hem kameralı takibi yapılır hem de özel cihazlarla vücut endeksleri izlenmektedir. Uyku laboratuvarı tarafından yapılacak testlerde beyin dalgaları, nefes alma, kalp atışı, göz hareketleri ve vücut hareketleri takip ediliyor.
İnsomnia tedavisi nasıl yapılır?
İnsomnia tedavisi için birçok yol ve yöntem izlenmektedir. Bilişsel davranışçı terapi ve buna bağlı olarak gerekli görülürse reçeteli ilaçlar denenebilir. Bunun yanı sıra uyku ilaçları da tedavi yöntemi olarak kullanılıyor. Son olarak reçetesiz ve doktorunuzun önerdiği ilaçlar da tedavi içerisinde kullanılmaktadır.
UYKU TESTİ
(POLİSOMNOGRAFİ)
Uyku testi (Polisomnografi) nedir?
Polisomnografi olarak da adlandırılan uyku testi, horlama ve uyku apne sendromu gibi uyku bozukluklarının kesin tanısı için kullanılan yöntemdir. Bu test, hastanın gece boyunca uyurken vücudunun muhtelif yerlerine yerleştirilen sensörler ile izlenmesi ile yapılmaktadır. Kullanılan sensörlerin hassasiyeti ve sensör sayısı ne kadar fazla olursa, hastalığın boyutları hakkında o kadar fazla bilgi edinilebilmektedir.
Uyku laboratuvarında yapılan bu test sonucunda, uyku sırasında yaşanan solunum durmalarının sayısı ve süresi, bununla birlikte ortaya çıkan oksijen azalmasının düzeyi, kalp atışında yaşanan düzensizlikler tespit edilerek, uykunun bu problemlerden ne derece etkilendiği ortaya konulur. Bu test sırasında elde edilen kapsamlı bulgular sayesinde, hastalığın şiddetinin belirlenmesi ve tedavi planlanması oldukça kolaylaşmaktadır.
Polisomnografi: Uyku Testi
Hastalara “bir gece hastanede yatmanız, uykunuzu izlememiz gerekiyor” dendiğinde %90’ı “ben uyuyamam” cevabını vermektedir. Ancak binlerce hastaya her gece yapılan uyku testi sırasında hastalar evlerinde uyuduklarına benzer bir uyku uyurlar. Hatta bazıları evlerinden bile daha rahat uyuduklarını söylerler. Test öncesinde yaşanan bu uyuyamama endişesi hastaların hekime başvurmalarını ve tedavilerini geciktirmektedir.
EEG (Elektroensefalografi) & EMG (Elektromiyografi)
EEG (Elektroensefalografi) : EEG (elektroensefalografi) beyindeki sinir hücrelerinin elektriksel faaliyetlerinin hastanın saçlı derisine yapıştırılan alıcılar (elektrotlar) aracılığı ile algılanması ve bilgisayarlar aracılığı ile voltajının yükseltilerek dalgasal titreşimler tarzında kaydedilmesi ve görünür hale getirilmesidir. Sakin uyanıklık durumunda, gevşek bir halde, gözler kapalı ve yarı oturur şekilde çekilen rutin EEG hastaya hiç bir rahatsızlık vermeyen basit bir yöntemdir ve genellikle 10-15 dakika sürer. EEG merkezi sinir sisteminin ilerleyici olan yada olmayan diğer hastalıklarında da oldukça güvenli ve bilgi verici bir araştırma yöntemidir.
EMG (Elektromiyografi) : Her ne kadar bu tetkikin adı EMG, yani elektromiyografi ise de aslında iki bölümden oluşmaktadır: 1. Elektronörografi (ENG), 2. Elektromiyografi (EMG). Bu nedenle her iki aşamayı da kapsayabilmesi amacı ile söz konusu laboratuvar yöntemine (ENMG) (elektronöromiyografi ) demek daha doğru olacaktır. Amaç belli sinirlerin belli noktalardan geçmesi esas alınarak, özel bölgelere düşük voltajlı elektriksel uyaran verilerek, sinir lifinin türüne göre motor yâda duyusal elektriksel yanıtlar elde etmek ve bunları kayıtlamak esasına dayanır. İkinci bölümde amaçlanan ise belli çizgili kaslara özel elektrotlar uygulanarak, hem o kasın hem de o kasa gelen sinirin ve bu sinirle söz konusu kas lifleri arasındaki bileşke bölgelerinin işleyişi ve bu işleyişin normalde sapmaları hakkında bilgi sahibi olmaktır. Yöntem hastaların özelliklerine göre 20 ile 30 dakika arasında bir süre alır.