BAŞ DÖNMESİ
Baş dönmesi şikayeti asıl itibariyle bir algılama kusurudur. Yani,diğer bir deyişle başı dönen bir hasta o sırada hayal görmektedir. Çünkü gerçekte etrafındakiler, o sırada yanlış olarak algılamakta olduğu gibi,dönmemektedir. Peki yanlış olan nedir? Yanlış olan bedenimiz ile içinde bulunduğumuz uzay boşluğu arasındaki ilişkilerin doğru bir şekilde değerlendirilemiyor olmasıdır.Bu değerlendirme hatası alıcılardaki bir bozukluktan da kaynaklanıyor olabilir,verilerin analiz edildiği beyin bölgelerinde ki bir işleyiş kusurunun da sonucu olabilir….
Şu halde baş dönmesi şikayetlerini ortaya çıkaran rahatsızlık çevresel(iç kulak)ya da merkezi sebeplere bağlıdır (nörolojik) ve bu her 2 tıp dalınında hastaları birlikte değerlendirmeleri en doğrusudur.
İlginç olarak baş dönmesi şikayetinin bir önemli nedeni de psikolojik yani ruhsal alandaki rahatsızlıklardır.Yurt dışında yapılan bir çalışmada 10 yıl süre ile baş dönmesi şikayetinden müracat etmiş ve uygun tedavi ile iyileşmiş hastaların dökümü yapılmış,tüm bu hastaların almış oldukları tanıların %50‘sinin psikolojik kökenli baş dönmesi olduğu saptanmıştır.Gerçekten de baş dönmesi şikayetine depresyonun ya da başka bir ruhsal rahatsızlığın parçası olarak rastlamak hekimler için hiç de seyrek bir olay değildir. Ancak burada altı kırmızı çizgi ile çekilmesi gereken husus kanımızca şudur: her ne kadar baş dönmesi ve/veya denge bozukluğu şikayetinin altında çoğunlukla iç kulakta ki bir rahatsızlık ya da psikolojik bir neden yatıyor olsa da nörolojik, yani merkezi sinir sistemine, yani beyne ilişkin patolojilerin varlığı durumunda ciddi sonuçlar doğurabilecek hastalıkların yatabileceği unutulmamalıdır ve bir tek bu gerçek nedeniyle dahi baş dönmesi vakalarının zaman kaybetmeden bir nöroloji uzmanına baş vurması şiddetle tavsiye olunur.