Beslenmenin düzenlenmesi ve kişilerin daha dengeli bir vücut yapısına kavuşmasını sağlayan diyet, bugün milyarlarca insan tarafından uygulanan bir besin disiplin sistemi olarak görülmektedir.
Diyet denilince akla genel olarak zayıflama üzerinden değerlendirilen diyet konusu aslında kişilerin beden dengesini etkilemesi açısından da önemlidir. Bu açıdan bakıldığında diyet kişilerin formunu koruması, bazı yasak gıdalardan kaçınılması ve zayıflama amaçlı kullanılmaktadır.
Günümüzde birçok diyet çeşidi bulunsa da bu kavram ve içerik kültürel olarak da değerlendirilmekte ve buna göre değerlendirilmektedir. Dolayısıyla diyet çok kapsamlı bir konu olmakla birlikte mutlaka uzmanlar tarafından değerlendirilmelidir.
Candida Diyeti Nedir?
Bedenimizde doğal olarak bulunan ve candida adı verilen bir bağırsak mantarını kontrol altına alabilmek için uygulanan bir tür programdır. Dolayısıyla candida diyeti doğrudan doğruya zayıflamak için değil, bedenimizdeki dengeyi korumak için uygulanmaktadır.
Vücudumuzda bulunan bu mantarın, bağışıklık sistemimizin zayıflaması ile büyümeye başlaması bir takım sorunları doğurur. Bu sorunlar arasında, şişkinlik, gaz ve ishal gibi sindirim sorunlarından cilt sorunlarına, yorgunluğa ve beyin sisine kadar pek çok madde sayılabilir. Dolayısıyla candida diyeti ile bu sorunlar ortadan kaldırılır ve hızlı bir toparlanma süreci başlar.
Candida Diyeti Nasıl Yapılır?
Candida diyetinde öncelikle kişilerin bilgi alması önemlidir. Hangi gıdaların bu diyette önemli rol oynadığını hangilerinin ise göz ardı edileceği konusunda uzmana danışabilirsiniz. Özellikle şeker içerikli gıdalar diyet kapsamında yasaktır. Dolayısıyla yasak olan besinlerden mutlaka uzak durulmalıdır.
Diyet kapsamında genel olarak haşlanmış gıdalarla beslenmek gerekebilir. Bu durumu en iyi düzenleyecek olan uzman diyetisyenlerdir. Akşamları özellikle kırmızı et ve sebze ağırlıklı bir besin çok önemlidir.
Candida Diyeti Avantajları Nelerdir?
Candida diyetinin en büyük avantajı bedenimiz içerisinde yer alan mantarın daha fazla büyümesine engel olarak bağışıklığı düzenlemesidir. Bu da candida ile birlikte başlayan belirtilerin ortadan kalkması ve daha sağlıklı bir şekilde yaşamımızı sürdürmemiz anlamına geliyor. Buna ek olarak bağırsak sağlığımız da diyetle birlikte düzene giriyor ve bu alan içerisinde gelişmesi muhtemel sorunlar ortadan kalkıyor. Ayrıca şeker ve türevlerinin alımının diyet kapsamında azaltılması da vücudumuza olumlu katkı yapacak etkenleri de ortaya koyabiliyor.
Candida Diyetinde Yenilebilecek Gıdalar Nelerdir?
Candida diyetini uygulamayı düşünüyorsanız; nişastasız sebzeler (ıspanak, pırasa, marul, kuşkonmaz, brüksel lahanası), protein ürünler (kırmızı et, tavuk, hindi, mercimek, nohut, siyah fasulye, balık), sağlıklı yağlar (zeytinyağı, chia tohumu, fındık, badem ceviz), fermente gıdalar, düşük şekerli meyveler (çilek, yaban mersini ve ahududu), otlar ve baharatlar, glutensiz tahıl ve su diyet kapsamında yer alır.
Candida Diyetinde Yenilemeyecek Gıdalar Nelerdir?
Yüksek şekerli meyveler (muz, hurma ve üzüm vb.), gluten içeren tahıllar, işlenmiş protein ürünleri (sosis, salam, sucuk vb.) ve sağlıklı olmayan yağlar diyet kapsamında kesinlikle yasaktır.
Formu doldurun, sizinle hemen iletişime geçelim !
Beslenme ve Diyet
Diyetisyenler ve beslenme uzmanları doğru, yeterli ve dengeli beslenme aracılığı ile sağlıklı yaşamı destekleyen yol göstericilerdir. Diyet programının kişinin fiziki ve sağlık durumuna özel olması gerekir. Herhangi bir diyeti deneyen kişilerin yüzde 60’ının amacına ulaşamadığI, hatta sağlığını tehlikeye attığı bilinmektedir. Bedensel ve psikolojik sağlığın korunmasını amaçlayan kilo kontrolü programlarında beslenme uzmanları, kişiye özel ölçüm, hesaplama ve değerlendirmelerle doğru bilgiyi sunar ve takibinde yardımcı olur.
Merkezimizde uzman diyetisyen kontrolünde yağ, kas ve su oranınız ölçülür, laboratuvar tahlilleriniz yapılır ve size uygun diyet listesi hazırlanır. Bu şekilde daha hızlı, sağlıklı ve etkili şekilde zayıflar, daha fit ve sağlıklı bir görünüme kavuşursunuz. Kilo verme ile birlikte şeker hastalığı, hipertansiyon, bazı hormon bozuklukları gibi hastalıkların tedavisi kolaylaşır, omurgaya ve diz eklemlerine binen yük hafiflediğinden bu bölgelerden kaynaklanan şikayetler azalır. Ayrıca bunlarla birlikte kanser riski de önemli ölçüde azalmaktadır.